Kamuoyunu, 1 Haziran'da "Ordusu bozulmuş millet ne yapar?" diye uyardım, "Yeni askerlik yasa tasarısı, Türkiye'nin ihtiyaçlarından kaynaklanmıyor. Cumhurbaşkanına istediği kişi veya grupları askerlikten muaf sayma yetkisi de veren bu tasarı, Türkiye'yi ordu devleti olmaktan polis devleti olmaya götürmez mi? Tabii bu arada işgal edilmezse… Zira bu coğrafyada zayıflatılmış bir ordu ile ayakta kalamazsınız. Ordusu bozulmuş bir millet, yeniden ordu kurabilir ama bu arada kendisi de bozulmamışsa!" dedim.
11 Haziran'da, "Suriyelilerden özel ordu mu kurulacak? Milli ordu zayıflatılıyor, özel orduya yasal zemin hazırlanıyor. Suriyelilerden oluşan yeni bir özel ordu kurmak mümkün... Devrim muhafızları gibi... Bugün yaşayan Türkler, gelmiş geçmiş bütün Türklerden daha uyanık olmak zorundadır." diye tekrar uyardım.
***
Güvenilir kalemler de benzer uyarılar yaptı.
Türker Ertürk, "Yeni askerlik yasası, iliklerine kadar garabet içeren, eşitlikçi olmayan, tarihimize ve gerçeklerimize ihanet eden, iyi niyetten uzak, Cumhuriyetle hesaplaşmaya çalışan, ülkemizin güvenliğine ve TSK'ya balistik füze ile saldıran bir hamledir" dedi.
Mehmet Ali Güller, "Ordunun yarısının terhis edilmesi ancak mütareke dönemlerinde görülür! Askerliğin 6 aya inmesi ve sürekli bedelli olması, pratikte askersizlik halidir! Ergenekon-Balyoz kumpasları ne ki, askerlik yasası, Türk ordusuna vurulmuş en büyük darbedir!" diye yazdı.
Sinan Meydan, "Farkında mısınız, Sevr'i uyguluyorsunuz Askeri okulların kapatılması, yeni askerlik kanunuyla askerliğin parası olana bedelli olmayana 6 ay yapılması, uzun vadede zorunlu askerliği kaldırma planı yani 'Askersiz Türkiye Projesi' Sevr'e birebir uyuyor." diye uyardı.
***
Bütün bu uyarılara rağmen, yeni askerlik yasası kabul edildi!
TSK'nın asli görevi, terörle mücadele ve sınır güvenliği değildir.
Türk ordusu, Türk vatanını korumakla görevlidir.
Terhis edileceklerin yeri doldurulsa bile, hepsi "acemi" olacak!
Türklerin tek üstünlüğü ordu millet olmak idi, yok edilen budur!
***
Peki bu gidişin sonu nedir? Onu da okurumuz Muharrem Demiröz şöyle görüyor:
"Hani kutlu dava diyorlardı ya. Kutlu davaları hilafet! Projede ilk halife Fetullah Gülen idi. Sonra bu duruma itiraz oldu ve kavga çıktı.
AKP de zaten bir proje ve ana proje, İslam dünyasını hilafet şemsiyesi altında 'Majeste'nin himayesine almak' ve bir süre sonra İslâmı, Hristiyanlığın bir kolu haline getirmek. Tabii bu arada Anadolu'yu ve dolayısı ile Orta Asya ve Doğu Akdeniz'deki zenginlikleri koruyan 'Türk' unsurunu da yok edip, 'Anadolu'yu Batı'nın eline vermek."
Beş milyon Suriyelinin getirilmesi de bu projenin gereğidir.
***
Bu projeyi 2006 yılında Murat Çulcu, kitabında gündeme getirmişti. İngiltere, 20'nci yüzyılın başında, kendisine bağlı ılımlı bir halife şemsiyesinde İslam dünyasını 4'lü konfederasyon ile yönetmeyi tasarlamıştı. Bu projeyi Atatürk çöpe atmıştı. Şimdi ise Büyük Orta Doğu Projesi ile ABD uygulamak isteniyor. Yeni Askerlik Yasası da buna hizmet ediyor! Bu proje de çöpe atılacak ama orduların dağıtılmasının faturası yasayı kabul edenlere kesilecek!
Kaynak Yeniçağ: Bütün ordular dağıtılırken siz ne yapıyordunuz? - Arslan BULUT
YORUMLAR