Akit Yazarı Abdurrahman Dilipak, koronavirüs üzerine dikkat çeken bir analiz yazdı. İşte o yazı...
Namı diğer SARS-CoV-2 ile başlayan bir süreç vardı. Hatırlarsınız, Wuhan’da canlı hayvan pazarında başlayan bir hikaye. Hikayenin sonunda bir yarasadan insanlara bir mikrop bulaşıyor ve Pandemi hikayesi başlıyordu.
Hikayenin yeni bölümü, bu kez Çin değil, Ukrayna olabilir. Pandomi’ye dönen Pandemi’nin son varyantı bu kez Deltamicron.. Bu vesile ile elde kalan aşı, ilaç, maske, PCR filan onların da kullanılması için bir imkan doğmuş oldu.
Ukrayna krizi vesilesi ile, Sam amca, Girit’ten Baltık’lara Ege ile Adtriyatik arasındaki bölgenin işgalinin faturasını Rus oligarklara çıkarttı. Biliyorsunuz 11 Eylüldeki ikiz kulelerin faturasını Suudi Arabistan’a çıkartmış, Veliaht prenste Suudi oligarkları bir otele toplayıp ABD’nin Suudi Arabistan’a kestiği faturayı o da onlara ödetmişti. Hatta bu arada Suudi-ABD petrol şirketi ARAMCO’nun hisse senetleri de Arap aşiretlerinin şeyhlerine satılmıştı.
ABD çok büyük bir operasyon sürdürüyor. Hedef Ukrayna değil sadece, hatta Karadeniz den de öte, Hazar Denizine, TransKafkaslar’a kadar uzanan bir senaryo sözkonusu. Gürcistan ve Ermenistan’ın AB ve NATO’ya alınması konusu bununla ilgili.
Tabii ki, eğer bu senaryoda Rusları teslim alır, dize getirirlerse, Çin daha yalnız kalacağı için daha kolay bir lokma olacak.
Rus Oligarkların servetlerine el koymanın arkası gelecek. Dünyanın her yerindeki Mafya, kara para, kayıt dışı paralara aynı şekilde el konulacak.
Rusya’ya “topyekun bir saldırı” sözkonusu. Ekonomik bir kuşatma yanında, askeri bir kuşatma sözkonusu.. Bölgede on binlerce paramiliter silahlı grublar var. Kimi paralı asker, kimi gönüllü, kimi diğer bölge devletlerinden toplanan özel harp elemanları. Ya da özel harekat personelleri.
Bu savaşta sosyal media da cephede. Facebook ve Instagram'ın çatı şirketi Meta, sosyal medya platformlarında Putin'e ve Rus askerlerine yönelik nefret söylemlerini serbest kıldı. Tabi Aşı, masefe, PCR’ye, DSÖ’ye karşı görüş beyan etmek yasak. İsrail ve LGBT de öyle. Onlar dokunulmaz. İslamofobik mesajlar da serbest.
Aslında bu olaylar, kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle kabilinden bir mesaj taşıyor. Rusya bu lobi ile baş edemiyorsa kim direnebilir. Onun için Rusya’ya karşı boykot, Dostoyevsky ve Tolstoy gibi isimlerin eserlerini boykota kadar uzandı. Yani boykot edilen sadece Votka, Elmas, Kürk değil. Daha önce de kredi kartı, bankacılık sistemi engellenmeye çalışılmıştı. Rusya’yı teslim almak önemli. Ukrayna işin kandırmacası. Yoksa son 1,5 yılda ABD fiilen Ukrayna’nın 5 katı toprağı fiilen işgal etti. NATO Karadeniz’i istiyor. Zaten sonra, NATO’da jübilesini yapıp sahneden çekilecek. Çünkü Great Reset sonrası yeni dünya düzeninde NATOya gerek yok. 5G, Starlink, İnsansız otonom araç ve insanımsı robotlarla o iş tamam.
Aslında Putin de sistem içi idi. Sistem dışı kimse bırakmadılar son on yılda adeta. Ama bunların eski dostlarına da vefaları yok. Hemen resetliyorlar. Çünkü onların gözünde, insanların, şehirlerin, şirketlerin, ülkelerin tek tık’lık canları var.
Bugün yaşanan sorun biraz da liderlik, yöntem ve nihai hedefle ilgili. Kimlerin hiyerarşideki yeri ne olacak, kimler bu sistemde ne kadar pay sahibi olacak.
Bu süreçte dikkat çekici bir nokta da batının Irak, Suriye, Afganistan, Yemen ve Filistindeki göçmenlere bakışı ile Ukrayna’dan gelen göçmenlere bakışı çifte standardı açıkça gösterdi.
Bu süreçte yaşanan en önemli bir diğer nokta ABD’nin Ukraynadaki 30 kadar biyolojik silah ARGE’si ve üretimi yapılan laboratuvarın vurulması. Diğer bir konu bu savaşta Starlink’ler üzerinden RF ve Laserin kullanılması. Nükleer bir risk de var da, uzay savaşı ve siber savaş da gündemde. Bize hep İHA-SİHA’dan söz ediliyor da, gündemde çok başka silahlar var.
Göz önünde oynanan bir trajikomik bir oyun var. Bu siyasi bir komedya. Ukrayna ile bu kanlı senaryo perdeleniyor! Krizi sonlandırmak değil, kontrollü bir şekilde sürdürülebilir olması için çalışıyorlar. Hedef sadece Ukrayna halkı değil, bütün insanlık. Bu bir media savaşıdır aynı zamanda. Korku pandemisi yeni varyantlarla devam ediyor. Sahi, Volodimir Zelenski’nin oyunculuğunu nasıl buluyorsunuz, hani şu bıyıklı, fesli “hamam böceği!?”. Selam ve dua ile.
YORUMLAR