1888’de Erzurum’da doğdu. Subay Derviş bey ile evlendiğinde Balkan Savaşı’na katıldı, askerlik hayatını eşi ile birlikte paylaştı. I. Dünya Savaşı’nda Kafkas Cephesi'nde kendi ailesinden dokuz-on kadınla birlikte savaştı.
Eşi Derviş Bey'in Sarıkamış'ta şehit olduğu haberini aldıktan sonra memleketi Erzurum'a döndü.1919'daki kongre günlerinde, Mustafa Kemal'le bizzat görüşebilmek için Sivas'a gitti.
Milis Müfreze Komutanı olarak batı cephesinde görevlendirildi. Aldığı talimatla İstanbul'a gitti, silah ve adam kaçırma faaliyetlerinde bulundu. İzmir'in Yunan işgaline uğraması üzerine İzmir'e geçerek kurtuluşu için savaştı.
300 kişiyi aşkın birliği ile I., II. İnönü Muharebesi, Sakarya Meydan Muharebesi ile Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde çarpıştı. Büyük Taarruz’un ilk günlerinde General Trikopis‘in birliğine esir düşmüşse de, kaçarak yeniden müfrezesinin başına geçti; Bursa'nın Yunan işgalinden kurtuluşunda rol oynadı.
Savaştan sonra
Fatma Seher Hanım, çavuşluk rütbesiyle başladığı askerlikten üsteğmen rütbesi ile emekli oldu. Emekli maaşını Kızılay’a bağışladı.Savaştan sonra, kendisi ile birlikte savaşa katılan ve bir çatışmada elini ve akli dengesini yitiren kızı Fatma'nın çocuğunu sahiplendi.
Erzurumlu Fatma Seher Hanım, nam-ı diğer Kara Fatma, Kurtuluş Savaşı'nın sembolleşmiş kadın şahsiyetlerinden biridir. İstiklal Madalyası sahibidir. Ve Üsteğmen rütbesine kadar yükselmiştir. Emekli edilirken, Emekli edilirken, Üsteğmen rütbesinden maaş bağlanmıştır kendisine.
Ancak Kara Fatma burada örnek bir davranışta bulunarak para için savaşmadığını, bu maaşı alamayacağını söyleyerek onu tamamen Kızılay'a bağışlamıştır....AYDIN İZBUDAK
YORUMLAR