GÜNÜN YAZISI

GÜNÜN YAZISI

[email protected]

Kameranın görmediği bölümde yapılan pazarlıklar!

16 Ocak 2022 - 11:27

Konu önemli. İddianameyi inceledikçe dikkat çekici bilgiler ortaya çıkıyor

Hükümetin, dolar yatırımı karşılığında yabancılara tanıdığı "istisnai Türk vatandaşlığı" uygulamasından yasa dışı gelir elde etmek amacıyla kurulan suç örgütün faaliyetlerini anlatmaya devam ediyorum.

İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde para karşılığı yabancıların vatandaşlık işlemlerinin yanı sıra diğer işlerini takip eden suç örgütünün lideri, yöneticileri ve üyelerinin yargılandığını anımsatayım.

Ankara'da devam eden yargılamaya esas olan savcılık iddianamesindeki iddialar, anlatımlar ve bilgiler, suç örgütünün ne şekilde çalıştığını olduğu gibi ortaya koyuyor.

"Göç İdaresi" deyip geçmemek lazım.

Ülkedeki tüm yabancılara ait bilgiler burada tutuluyor. Tüm yabancılar hakkındaki olumlu ya da olumsuz her türlü kozmik bilgiler Göç İdaresi'nin arşivinde. İdare, devletin istihbarat birimleriyle doğrudan temas halinde. Bilgi paylaşımı yapılıyor.

Bu haliyle, kurum herhangi bir devlet kurumunda çok farklı önemi olan bir birim.

* * *

Büyüteç'te bugün örgütün lideri olan Cenk Akpunar'ın görev yaptığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nde nasıl hareket ettiğini anlatan bir ifadeye yer veriyorum.

Soruşturmada "bilgi sahibi" konumuyla savcıya bilgi veren Z.B. isimli Göç İdaresi görevlisi bakın neler anlatıyor:

"(…) Cenk Akpunar, çalıştığım iş yerinde güvenlik müdürümüzdü. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'ne dilekçe vermeye gelen yabancılar ile bu yabancıların işlerini takip eden Türk vatandaşlarından gelenler ile görüşür, bu şahıslardan para alabileceğini anladığı şahısları Göç İdaresi Genel Müdürlüğü girişinde bulunan kulübenin yan tarafında kamera açıları tarafından görülmeyen ve kendisinin kullandığı odaya götürür.

Serkan Akçay ve Kurtuluş Kaya'yı da alır, bu üç görevli orada bu vatandaşlar ile görüşürler daha sonra o gün orada işlem yapacak olan yabancı ya da iş takipçilerini, kurumun yaka kartı verilmeden geçiş yapıldığı misafirler için kullanılan kapıdan geçirerek içeri sokuyorlardı."

Refakatçi sistemi

"Bu şekilde özel muamele yapıyorlardı. Cenk Akpunar'ın işlerini takip ettiği şahısların içerde işlemlerini Serkan Akçay ve Kurtuluş Kaya takip ediyordu. Özellikle Serkan Akçay, bu işlerin takibini yapıyordu. Serkan, işi takip edecek kişiler ile evrak bölümünün girişine kadar gider, bu şahısların işlemleri bittikten sonra alarak kurum çıkışına kadar eşlik ederdi.

Bu şahısların getirdikleri evraklarla ilgili işlemleri genelde evrakta çalışan memur Osman isimli şahıs yapıyordu. Cenk Akpunar, kendisinin işlerini takip ettiği yerli ya da yabancının evrakını alıp içeri vermez, yanında içeri girip işlerinde yardımcı olmaz, bu şekilde bir görüntü vermez ama bu işlerin takibi için Serkan ve Kurtuluş'a talimat verir onlar bu işleri takip eder."

Gece hayatında da beraberler

"Daha sonra bu üçü akşamları eğlence mekânlarına gider, oralarda Cenk, Serkan ve Kurtuluş'u yedirip içirdikten sonra kendisine bağlayarak borçlu hissettirmek sureti ile dediklerini bu şahıslara yaptırıyor. Kendisi de böylelikle sorumluluk almamış oluyor."

İzinliyken, üniformayla görev başında!

"Bu işlerden kazandığı paranın büyük kısmını kendisinin aldığını, cüzi miktarlarda Serkan ve Kurtuluş'a paralar verdiğini duydum ama şahit olmadım. Serkan'ın izinli olduğu gün üniformasını giyerek sabah erken saate mesai başlamadan kuruma işlerini yaptırmak için gelen yabancıları yaka kartı vermeden herhangi bir kayıt yapmadan orta kapıdan sokarak içeri işlemler için sokup daha sonra işleri bittiğinde çıkışa kadar refakat ettiğini görmüştüm."

"Çalışanlar rahatsızdı"

"Kurtuluş'un nizamiyede iş yaptırmak için gelen kimse olmadığı halde içerde çalışan memurları arayarak ‘burada yabancı şöyle bir evrakı var isterseniz gelin görüşün' diye arardı, memur eğer gelmezse telefondan elindeki belgeye ilişkin gerekli bilgileri telefon ile öğrenirdi, ancak bu belgeleri ve bilgileri ne yaptığını nerede kullandığını bilmiyorum.

Bu durumdan dolayı kurumda çalışan memurlar çok rahatsızdı. Bazen güvenliğin telefonlarını açmak istemiyorlardı. Tapeye (mahkeme kararıyla yapılan telefon dinlemesine ait kayıt. Y.N.) yansıyan görüşmede, Cenk'i şikâyet ekmek için bir adam kuruma gelmiş bu şahsı genel müdürün şoförü Murat ciddiye almadığı için bu şahsı göndermişler."

Çankaya'da ofis iddiası

"Bu şahısta kurumda birçok kişinin iş takipçiliği yaptığını, bunların başında da Cenk'in ismini vermiş. Genel müdürün şoförü Cenk'in bu şahıs ile kavga etmemesi ve hadise çıkartmaması için Cenk'in bu olaydan bilgisinin olmaması için Kurtuluş'a söylemiş.

Görüşmede adı geçen Polis Memuru Ömer isimli şahsı ben hiç görmedim tanımıyorum. Ancak bu şahıs benim iş yerimde daha önceden çalışmış. Çankaya'da iş takibi için büro açmış ben bunları arkadaşlar arasındaki konuşmalardan duydum.(…)"

* * *

Dosyada yer alan diğer önemli bir ifade ise, M.İ. adlı kurum çalışanının verdiği bilgilerden oluşuyor.

Büro memuru olarak kurumda görev yapan M.İ., sistemin işleyişini ve suç örgütündeki isimleri şöyle anlatıyor:

"(…) Görevim, Göç İdaresi'ne posta, mail, fax ve elden işlemlerini yaptıracak olan şahısların evraklarını alıp kayıtlarını yapmak. Sonra ilgili daireye havalesini gerçekleştiririm. Cenk Akpunar, Osman Bayram, Serkan Akçay ve Kurtuluş Kaya'yı tanırım.

Cenk Akpunar: Güvenlikten sorumlu şeftir. Bu şahıs benim yanıma yabancılara ait dilekçeleri, kayıt için elden getiriyordu. Elden getirdiği dilekçe sahiplerinin yabancı olduklarını dışarda beklediklerini bu şahısların hasta olduklarını yürüyemediklerini aynı zamanda Türkçe bilmediklerini söylüyordu. Ben de kendisine itimat ederek kayıtlarını yapıyordum. Cenk işlerini takip ettiği yabancıları alarak onlara refakat ederek kayıtları yapılıncaya kadar yanlarında bulunuyordu.

Ayrıca işlerini takip ettiği yabancıların işlemlerinin sonuçlarını da öğreniyordu. Bu arkadaş, işlemleri yaparken kendilerinin kurumda çalışması ve güvenlik olmasından güven duymamız nedeni ile şüphelenmiyordum. Kurumda Cenk ile ilgili "iş takibi yaptığı" yönünde söylentiler çıkmaya başlayınca, ben Cenk'in bana getirdiği dilekçeler ve yabancıların işlemlerini yapmadım. Cenk ile birlikte hareket eden memur Osman Bayram, güvenlik Serkan Akçay ve Kurtuluş Kaya da Cenk ile birlikte hareket eder ve talimatlarını uygular.

Serkan Akçay: Kurumda güvenlik olarak çalışır. Cenk'in talimatları doğrultusunda hareket eder. Elden yabancılara ait başvuru dilekçelerini getirir, ‘başvuruyu yapan şahısların dışarda beklediğini, bu şahısların sıkıntı olduklarını, olay çıkartmasınlar diye içeri sokmadıklarını, işlemlerin yapılması için dilekçeleri kendisinin getirdiğini' söylüyordu.

Bende kendisine itimat ederek kayıtları yapıyordum, Serkan'ın kayıtlarını yaptırdığı dilekçelerin akıbetini telefonla ya da yanıma gelerek soruyordu. Ben bu şahsın kurumda çalışan ve güvenlik olduğundan dolayı kendisinden şüphelenmedim ve sorduğu şahıslara ait evrakların akıbeti hakkında kendisini bilgilendirdim. Serkan'ın avukatların takip ettiği işler ile ilgili de bilgi istediği oluyordu. Serkan hakkında da söylenti çıkınca kendisinden elden dilekçe ya da yanında getirdiği şahısların işlemlerini yapmadım.

Kurtuluş Kaya: Göç idaresi Genel Müdürlüğü, Suriye'li vatandaşlara ait vatandaşlık dilekçelerinin işlemlerinin kayıtlarını yapmamaktadır. Suriyeli'lere ait gelen vatandaşlık dilekçeleri ile ilgili postaları da biz kaydetmeden il göç idarelerine gönderiyoruz.

Bir gün Kurtuluş Kaya bana gelerek, dışarda bekleyen Suriyelilerin olduğunu bu kişilerin vatandaşlık dilekçelerinin kayıtlarını yapmamı istedi. Ben, ‘genel müdürlüğün Suriyeliler ile ilgili dilekçelerin kayıtlarını yapması için il göç idarelerini görevlendirdiğini söylememe rağmen ısrarla bu kayıtları yapmama konusunda diretti.

Ben yine yapmayınca, benden sorumlu olan üstümle görüştü, o da ‘kesinlikle böyle bir işlem yapmıyoruz' deyince Kurtuluş bana ‘başka yabancı ülkelerin vatandaşlarının vatandaşlık başvurularını yapıyor musunuz?' diye sordu. Ben de işleyişi kendisine anlattım. Kurtuluş Kaya da elden yabancılara ait şahısların dilekçelerini getirip kayıt yaptırdı. Bazen de yabancıları içeri alır, kendisi de işlemler için refakat ederdi.

Osman Bayram: Bu kişi Cenk, Serkan ve Kurtuluş ile birlikte harekete eder. Kendileri ile samimidir. Osman kendisi iş yerinde bulunmadığı zaman bana Cenk, Kahraman, Serkan ve Kurtuluş'un evrak getireceğini, bu evrakların kayıtlarını yapmam için beni telefonla aradığı zamanlarda oluyordu. Bana yüz yüze de söylüyordu.

Osman kendisini bu kişilerin getirdiği evrakların kayıtlarını kendisi yapıyordu. Osman, bir gün izinli olduğu halde elinde bir takım evraklar ile geldi ‘bu evrakların kayıtlarını senin bilgisayardan kayıt edeyim' dedi. Benim bilgisayarım müsait olduğundan kendi şifresi ile kayıtları yapacağını düşündüğüm için bilgisayarımda kayıtları yapmasına müsaade ettim. Ayrıca bana kayıtları yapmadan işlemleri yapacağı şahısların dışarda olduğunu bu şahısları gördüğünü söyledi, bende kendisine güvendiğim için kayıtları yaparken başında beklemedim. İhtiyaç gidermek için ayrıldım. Döndüğümde işlemler bitmiş, Osman işlemlerin kayıt numaralarını küçük kağıda yazarak benim yanımdan ayrıldı bu kayıt numaralarını kime verdi, bilmiyorum. Osman'ın bu işlemleri benim şifrem üzerinden yaptığını ifade vermeye geldiğim sırada görevlilerden öğrendim. (…)"

* * *

Konu önemli. İddianameyi inceledikçe dikkat çekici bilgiler ortaya çıkıyor. Bu sebeple arka arkaya yazmak gerekiyor.

Yarın bu konudaki son yazı olacak büyük olasılık.
 

Tolga Şardan | Büyüteç

Twitter[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum