Daha önceleri de belirttiğim gibi aslında ABD, Karadeniz operasyonunu, 1 Mart tezkeresiyle açık etmişti! Bu tezkere ABD tezkeresiydi ve Samsun ve Trabzon limanlarının ABD'ye verilmesini öngörüyordu. ABD, Trabzon'da büyük bir üs kurmak talebinde de bulunmuştu.
İşte tam o sırada kuvvet komutanlarıyla birlikte Trabzon'a sürpriz bir ziyaret gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, "Çok kısa bir dönem evvel, Trabzon'da Deniz Kuvvetleri'ne ait bir komutanlık kurduk" demişti.
Yine Türk Deniz Kuvvetleri'nin de çalışması sonucunda, Karadeniz'de kıyısı bulunan ülkelerin katılımıyla "Blackseafor-Karadeniz Ortak Deniz Kuvveti" kurulmuştu. Buna karşılık Ergenekon operasyonlarında, İlker Başbuğ ve Karadeniz'e ABD'yi çıkarmayan çalışmalara katılan bütün denizciler tutuklandı ve yargılandı.
***
O dönemde Yeniçağ'ın Macit Soydan imzalı "Karadeniz'de enerji savaşı" başlıklı manşet haberinde bu gelişmeler duyurulmuş ve "ABD, Gürcistan'ı Rusya'ya karşı kışkırtıp savaş çıkararak amacına kısmen ulaşmıştı. ABD, savaş sonrasında insanı yardım kılıfıyla donanma gemilerini Karadeniz'e sokmuştu. ABD'nin Türkiye'deki temsilcileri, son bir yıldır adeta Trabzon'u mesken tutmuştu." bilgileri verilmişti. ABD, Hazar enerji hattını da kontrol etmek istiyordu.
Bu sütunda ise "Ve ordu, Trabzon'a müdahale etti!" başlığı altında şu bilgilere yer vermiştim:
"Bilindiği gibi, Trabzon'un direnci, Rahip Santoro ve Hrant Dink cinayetleri gibi olaylar üzerinden kırılmak istenmişti. Hatta bir yazar, 'Ordu, Trabzon'a müdahale etsin' bile diyebilmişti.
Aslında Trabzon'a kurulmak istenen Amerikan üssüne karşı, bölge halkının direneceği hesaplandığından, bir şehrin halkı suçlu ilân ediliyordu ki sesleri çıkmasın!
İşte ordu Trabzon'a müdahale etmişti ama nasıl? Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Trabzon'da Oruç Reis firkateyninde yaptığı açıklamada 'Düşüncemiz ve planlarımız, buradaki Deniz Komutanlığını daha fazla büyütmektir. Herhalde Trabzon'a da bu yakışır' demişti. Bunun karşılığını da Ergenekon'dan tutuklamak suretiyle verdiler!
Yine Yeniçağ'ın "Karadeniz kapandı!" başlıklı haberinde "ABD'nin 'Karadeniz'e girmek' çabalarına karşı set çekiliyor. Türkiye, Ukrayna ve Rusya, bölgesel savunma ittifakı kurdu." bilgileri verilmişti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise ittifakın Gürcistan'ın üyeliğini desteklediğini belirterek, NATO'nun kapısının bu ülkeye açık olduğunu söylemişti. ABD, Bulgaristan ve Romanya'dan sonra Gürcistan'ı da NATO'ya alarak "Karadeniz'i bir NATO gölü haline getirmek" istiyordu.
Şimdi Kanal İstanbul ve Montrö tartışması ile yeniden hayata geçirilmek istenen proje işte budur!
***
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise Rusya'nın Suriye'deki terörle mücadele operasyonlarının ardından Karadeniz'deki varlığını eleştirmiş NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'i Karadeniz'deki 'Rusya tehlikesi'ne karşı uyardığını açıklamıştı.
Erdoğan, "Ziyareti sırasında kendisine söyledim; Bakın dedim, Karadeniz'de görünmüyorsunuz. Karadeniz'de görünmeyişiniz Karadeniz'i adeta Rusya'nın bir gölü haline dönüştürüyor" dediğini aktarmıştı.
"Burada kıyıdaş ülkeler olarak hepimiz üzerimize düşen görevi yapmak durumundayız" diyen Erdoğan, "Olayın gerek hava gerek deniz gerek kara bütün alanlarda atılması gereken adımları NATO üyeleri olarak hep birlikte atmak zorundayız" ifadelerini kullanmıştı.
Kanal İstanbul ve Montrö tartışmalarının sebebi, bu politikalardır.
Kaynak Yeniçağ: Karadeniz, Rus gölü mü NATO gölü mü yoksa... - Arslan BULUT
YORUMLAR