“Kur’an Akkadçadır” Bu ifadelerim yaklaşık 1400-1200 yıllık Arap sahtekarlığının en uç noktasına yapılmış gerçeği işaret eden atıflardır.
Arap Yazısının gelişimi ile ilgili akademik tezleri okursanız hepiniz muğlak ifadeleri göreceksinizdir. Hemen hepsi bir sahtekarlığın örtülmesi adına bin yıldır devam eden soytarılıktan ötesi değildir.
Kur’an, ARAPÇA KONUŞAN SÜRYANİCE YAZAN, DÖNEMİN BÖLGEDE MİSYONERLİK YAPAN, VAAZ VEREN HRİSTİYAN DİN ADAMLARI TARAFINDAN CEMAATLE BERABER KARŞILIKLI HİTAPLA OKUNAN BİR İLAHİ KİTABINDAN BAŞKA BİRŞEY DEĞİLDİR.
Bu adamlar bölgede konuşulan bir çok lehçeye paralel kendilerine özel ortak bir dini lehçe geliştirmiş ve o lehçeyi de kendi aralarında konuştukları Arapça dini lehçeye uygun Süryani Alfabesinin kaligrafisiyle Kur’an’ı kaleme almışlar. Süryani Estrangelo kaligrafisi kendilerinin kullandığı ve sadece kendilerinin bildiği lehçeye özel olarak bazı ufak değişikliklerle kaleme alınmış. Estrangelo kaligrafisini kullanarak lehçedeki bazı ağızlar için bazı harflerin şeklinde ufak değişiklikler yaparak kendi özel dillerine uyarlamışlar. İŞTE BUGÜN BİLDİĞİNİZ KUR’AN ARAPÇASI DİYE UYDURULAN AMA NE HİKMETSE ARAPLARIN DA ÖZEL EĞİTİM ALMADAN TAM ANLAYAMADIĞI KUR’AN’IN GERÇEĞİ BUDUR
Orhan Yavuz
YORUMLAR