Toygun Atilla YAZDI Ünsal Ban'ı Türkiye'den kimler sakladı
En baştan söyleyeyim, bu hikaye fazlasıyla bilgi içermektedir.
Bu sebeple,
Yazıyı bitirdiğinizde aşırı bilgiden kaynaklanan, mide bulantısı, umutsuzluk, anksiyete yaşayabilirsiniz.
"Üniversitesini istediği hedefe ulaştırmaya çalışan bir rektör olmasının yanı sıra ‘On parmağında on marifet’ denilebilecek kişiliği de ön plana çıkıyor. Uzun yıllar akademisyenliğinin yanı sıra televizyon programı yapan Prof. Ban, köşe yazarlığı da yapıyor. Yoğun temposunun içinde eşine ve çocuklarına zaman ayırmaya özen gösteren eş ve baba aynı zamanda"
Hürriyet Gazetesi muhabiri Esra Kaya, 2013'te yaptığı röportajın giriş cümlesinde Ünsal Ban'ı okurlarına bu cümlelerle takdim etti.
Evet, evet. Bugünlerde hayli gündemde olan AKP Erzurum milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu'nun boşanma sürecinde olduğu, dün gözaltına alınan Ünsal Ban'dan başkası değil yukarıdaki satırları okuduğunuz kişi...
Üzülerek söylemeliyim ki, meslektaşımın takdimindeki Ünsal Ban profilini tek doğru tarif eden cümle, "On parmağında on marifet" denilebilecek kişiliği...
O da şeytani anlamda...
ONLARCA YOLSUZLUK DOSYASI İLE GİTTİ
Günümüz Türkiye'sini anlamak için Ünsal Ban vakasını ve olaylar silsilesi çok iyi etüt etmemiz gerekiyor.
Ünsal Ban sadece kendine benzeyen ve benzemek isteyenlerden sadece bir tanesi.
Kendi adına ders çıkartmak isteyenler için müthiş bir örnek.
Gazeteci Esra Kaya'nın "üniversitesini istediği hedefe ulaştırmaya çalışan bir rektör" diye tanımladığı Ünsal Ban, Türk Hava Kurumu Üniversitesi rektörlüğünden 2014'te ayrıldığında ardında onlarca yolsuzluk soruşturması ve dava bırakmıştı.
Hedefi bu muydu bilmiyoruz ama üniversite taşınmazlarını satarak haksız kazanç elde etmek, üniversitenin parası ile kişisel seyahatlere gitmek, üniversite gelirlerini başka şirketlere aktarmak gibi hedefleri tutturmuştu.
Gerçekten de "On parmağında on marifet vardı"...
Ha unutmadan parmağındaki marifetlerden biri TRT'de program yapması diğeri de FETÖ'cülerin Bugün gazetesindeki köşe yazarlığıydı.
ABD'YE MİLYONLARCA DOLAR PARA GÖNDERDİ
Birbiri ardına açılan soruşturmalar ve davalar devam ederken 15 Temmuz 2016'da FETÖ'nün darbe girişimi oldu.
Heyhat...
Ünsal Ban ve eşi Gülcan Ban da FETÖ şüphelisiydi.
Ünsal Ban, Fetullah Gülen'in özel doktoru Prof. Dr. Tuncay Delibaşı ile irtibatlıydı. Tuncay Delibaşı da parayı seviyordu. Dönemin Hacettepe Üniversitesi rektörü ile birlikte ABD'ye milyonlarca dolar para göndermiş, organ ticareti yapmakla suçlanan bir isimdi.
Ünsal Ban'ın eşi Gülcan Ban, Keçiören Ağız Diş Kliniğinde diş hekimiydi, Tuncay Delibaşı'ın eşi Ayşe Delibaşı'yla yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu.
Hem Tuncay Delibaşı hem eşi Ayşe Delibaşı, çoktan firar etmişler, yurt dışının yolunu tutmuşlardı.
Gülcan Ban KHK ile FETÖ ilişkisi nedeniyle meslekten ihraç edilirken, Ünsal Ban FETÖ soruşturmalarından takipsizlik aldı.
Tüm bu süreç, Ban çiftinin 20 yıllık evliliğinin de sonunu getiriyordu.
Oysa ki,
Ünsal Ban, 2013'te Hürriyet'ten Esra Kaya'ya verdiği röportajda şu cümleleri kuruyordu: "Eşim diş hekimi. İsmi Gülcan Ban. Eşim bizim kapı komşumuzdu. Çok güzeldi ve güzelliği ile dikkatimi çekti. Hızla kaçırmadan evlendim. 17 Temmuz 1994'te evlendim"
Eşinden ayrılan Ünsal Ban'ın bekarlığı pek de uzun sürmedi.
GÜNDEME BOMBA GİBİ DÜŞEN DAVA
Hakkında açılan davalar ile uğraştığı dönemde AKP Erzurum milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile Twitter sayesinde tanıştı. Karşılıklı mentionlaşmalar, birbirlerinin tweetlerini beğenmeler, RT'ler derken süreç evliliğe doğru hızla evrildi.
Zehra hanımın gözünü "aşk mı kör etmişti ?" yoksa abisi Ali Fuat Taşkesenlioğlu'nun yıllarca Bank Asya'da yöneticilik yapması mı bilinmez...
Ancak,
Zehra Taşkesenlioğlu'nun gözü ne müstakbel eşinin FETÖ soruşturması geçirmesini, ne eski eşinin FETÖ'den ihraç edilmesini ne de hakkındaki açılmış onlarca yolsuzlukla ilgili dava dosyasını görmedi.
Zehra Taşkesenlioğlu'nun görmediğini devlet de görmemiş olmalı ki, tam kadro 2019'daki nikah töreninde hazır bulundu.
Ünsal Ban ile Zehra Taşkesenlioğlu'nun evliliği hiç de mutlu mesut gitmedi.
Zehra Taşkesenlioğlu'nun açtığı boşanma davası gündeme bomba gibi düştü.
Eşinin milyonlarca lirayı kaçırdığını kendisini dolandırdığını iddia ediyordu.
Bu sırada devreye Sedat Peker girdi.
ÜNSAL BAN OLAYI VAHİM BİR TÜRKİYE GERÇEKLİĞİDİR
Zehra Taşkesenlioğlu'nun abisi eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile ilgili rüşvet ve yolsuzluk iddialarını ortaya attı.
Bu toz duman içinde Zehra Taşkesenlioğlu'nun ev hali içindeki videosu Sedat Peker tarafından yayınlandı.
Ünsal Ban, eşinin konuşmalarını cep telefonu ile gizlice çekmiş, saklamış ve bir şekilde Sedat Peker'e ulaştırmıştı.
Aman Allahım...
Böylesine bir şeyi kim yapardı ki,
FETÖ gizlice çekilmiş videolar, ses kayıtları konusunda mahirdi. Anca bunların etrafında dolananlar ile onlardan olanlar bu şeytani yöntemi bilirlerdi. Uygulamaya koymaktan çekinmezlerdi.
Tüm bunları düşünürken...
Bir de öğrendik ki..
Ünsal Ban, Muğla Ortaca'da 88 dönüm zeytinlik, tarla ve narenciye bahçesi almıştı.
En ufak hesapla aldığı malların değeri 40 milyon liraydı. Eksiği vardı, fazlası yoktu.
Maşallah...
Şimdi dikkat...
Bu malları ise FETÖ'den ihraç olan 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra boşandığı eski eşi Gülcan Ban'ın üzerine geçirmişti.
İnsan aklını karmakarışık eden bir alacakaranlık hikayesinin parçasıydık.
Tüm bunlar FETÖ ile mücadele dönemlerinde olmuştu.
Ya mücadele edilmezse, kim bilir neler görecektik.
Ünsal Ban olayı vahim bir Türkiye gerçekliğidir. Çürümüşlüğün göstergesidir.
Dün Sabah Gazetesi'nde Ünsal Ban'ın hakkında açılan davalar ve soruşturmalar tam sayfa halinde yayınlandı.
O dava ve soruşturmalar 2019'da AKP Erzurum milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile evlendiğinde de vardı.
FETÖ'den takipsizlik kararı da devletin kayıtlarındaydı.
Kimsenin umurunda değildi.
Kol kırılmış yen içinde kalmıştı.
O nasıl olsa artık ailedendi. Dokunulmazdı.
Ama hayat öyle değildi. Kötülük, rüşvet, yolsuzluk, bulaşıcı bir virüstü. Dokunduğu her şeyi çürütürdü.
Artık cin şişeden çıkmıştı...
Toygun Atilla
Odatv.com
YORUMLAR