GÜNÜN YAZISI

GÜNÜN YAZISI

[email protected]

Yabancı akınına dur deme vakti

08 Eylül 2018 - 12:12

Ülkenin her tarafında inanılmaz bir yabancı akımı var. Afrikalısı, Asyalısı, Ortadoğulusu daha bilmem nerelisi elini kolunu sallaya sallaya ülkemize geliyor ve tamamen devletin kontrolü dışında hayatını idame ediyor. Dileniyor, ticaret yapıyor, kayıt dışı çalışıyor, olmadı çalıyor, bir şekilde ülkede yer buluyor.

Türkiye’yi babalarının çiftliği gibi kullanmaya başlamış 4 milyonu aşkın Suriyeli zaten bir “devletçik” oluşturmuş vaziyette. Böylesine devasa bir kitle, hangi ülkeye gitse o ülkeyi mahveder.

Hem ekonomik olarak, hem siyasi olarak, hem demografik yapının bozulması olarak, çok yönlü bir mahvolmaktan bahsediyorum. 30 dolara ihtiyacımız olduğu bir dönemde, Suriyeli mültecilere 30 milyar dolar aktarmanın külfetini bu devletin kaldıracak gücü olmadığı ortada.

Bugün doların kontrol edilemez bir şekilde arttığı ciddi bir ekonomik krizin eşiğinde bulunuyoruz. Türkiye’nin çok ciddi olarak dövize ihtiyacı var ve neredeyse vatandaşın meşru döviz yatırımlarına bile “nereden buldun” mantığı ile hesap sorulma döneminin konuşulduğu ve böylece dövize olan talebin durdurulmasının planladığı günlerden geçiyoruz.

İşte bu hassas günler, Türkiye’de kontrolsüz “milyonlar” haline gelmiş olan “yabancı varlığının” sorgulanması zamanının geldiği günler olmalı.

Mesele sadece Suriyeli meselesi değil. 

Bakın size yaptığım bir araştırmanın sonucunu aktarayım.

Çok ama çok basit ve rastgele bir semt seçilerek yapılan bir saha çalışmasıydı bu.

Cevizlibağ’dan metrobüse bindim. Bahçelievler durağında indim.

Durakta iner inmez üstgeçide çıktım. Üstgeçitte bir zenci. Köprünün üzerinde sergi açmış cüzdan -kemer satıyordu. Nereli olduğunu sordum, Moritanya dedi. Merdivenden indim, Metroport Alışveriş Merkezi’nin önünde bir başka siyahi delikanlı. Onun da önünde kemer destesi var. 

Nijeryalı.

Biraz yürüdüm.

Yüz metre kadar yukarıda bir çay bahçesi. Oturdum, çay söyledim. Altı tane garson çalışıyor. Hepsi yabancı! İkisi Afgan, Biri Kırgız üç Özbek. Bir de gececi garson varmış. O da Özbek. 

Bahçelievler’in merkezi olan Yayla’ya doğru yürüdüm. Yayla merkezde trafik ışıklarının sağında ve solunda mendil satan 3 Suriyeli.

Biraz daha yukarıda bir halıcının önünde tezgâh açmış bir zenci. Adı Ali. Kaçak çalışıyor. Nijeryalı. Caddenin hemen karşısında yine bir Nijeryalı daha çakmak vs satıyor.

Biraz daha yürüdüm. Caminin önünde derme çatma el arabasıyla kağıt toplayan ve arka arkaya dizilmiş 2 Afganlı.  

Biraz yukarda bir dükkânın önünde duran Suriyeli. Orada çalışıyor.

Daha fazla ayrıntı vermeyeyim, birkaç yüz metre mesafede 20’ye yakın yabancı gördüm.

Afgan, Özbek, Kırgız, Suriyeli, Nijeryalı, Moritanyalı…

Hepsi kayıt dışı çalışıyor, hepsi kaçak çalışıyor, hepsi devletin kontrolü vergi mekanizması dışında.

Her biri ayda en az 2000 TL kazansa (çoğuna sordum, kazançları bu civarda!) 500 metre mesafede gördüğüm bu 20 göçmenin toplam kazancı ayda 40 bin TL, yılda 480 bin TL eder.

Bu kaçaklar, kayıt dışı çalışarak elde ettikleri parayı dövize çevirip, ülkelerine transfer ediyorlar.

Bahçelievler metro durağından birkaç yüz metre yürüyerek elde ettiğim sonuç bu. 

Bu güzergâhtaki Suriyeli, Afganlı, Özbek, Kırgız, Afgan göçmenler (topu topu 20 kişi) bir yılda 70 bin dolar para elde ediyorlar.

Siz bunu İstanbul’un bütün caddelerine, sokaklarına şümul eder hale getirdiğinizde, yüz binlerce, milyonlarca göçmenin bu gayri resmi ticaretinden karşınıza, birkaç milyar dolarlık döviz miktarı çıkar.

Aksaray gibi, Fatih gibi, Sirkeci gibi Afrikalı-Asyalı-Arap işgaline mazur kalmış bölgelerin vahim durumunu araştırma dışında tutuyorum. Oralar zaten adeta kurtarılmış bölge haline gelmiş durumdalar.

Benimki basit bir-iki sokak araştırması.

Türkiye, dünyanın bilmem neresindeki savaştan kaçan milyonlarca insanın kontrolsüz bir şekilde ülkenin ekonomisini ve demografik yapısını bozan bir ülke haline gelmemeli.

Bu ülkede kaçak çalışanların, memleketin tek kuruşunu dahi dövize çevirerek ülke dışına çıkarmalarına engel olmalı. 

İşte sırada İdlib var.

Oradaki isyancılar da yakında başlayacak bombardıman sonrası yönlerini Türkiye’ye çevirmiş halde bekliyorlar.

Rakam 4 milyon!

Bu iş bu kadar kolay ve ucuz olmamalı.

Yoksa bu günleri de çok arayacağız.

Muharrem Bayraktar YENİ MESAJ

YORUMLAR

  • 0 Yorum