Eşeğe bindin mi hiç?
Bin mutlaka.
Sprey boya al, duvara yazı yaz.
Dün ben Caddebostan sahiline inerken gördüm bi tanesini, “kitap okumayanla evlenme” diye yazmış… Cilt cilt bin tane kitap yazsan bu kadar güzel anlatamazsın, üç kelimeyle duvarda izah edivermiş.
Sen de dene.
Cart renkli ayakkabı giy.
Hatta biri farklı biri farklı renk giy.
Erkeksen, küpe tak.
Kızsan, sutyen takma.
Aynayı rujla karala.
“En az üç” dövme yaptır.
Rahat ol, ağzını boz bazen.
Küfür ruhun yelpazesidir.
At yarışına git.
Zar at.
Sabaha kadar uyuma.
Bir gece denize gir mesela…
Kulaç at karanlığa, korkularına.
Sokakta yatan deliyle muhabbet et.
Amarettolu tiramisu yedir ona.
Veya, suşi ısmarla.
Mevsimi ıskalama, erik arakla.
Güzel bir kıza ikram et, yürü git.
Güzel kız, tersleme, al o eriği.
Mehtapta kürek çek.
Kum çuvalına tekme at.
Bağır.
Müziği sonuna kadar aç.
Film kötüyse, arayı bekleme, çık.
Ayaklarını masaya koy.
Seks dergisi kurcala.
İlerde yeteri kadar diyet yapacaksın nasıl olsa, zararlı şeyler ye.
İçkileri karıştır, sokağa kus.
İçkileri karıştırmadan içmeyi öğrenmenin tek yolu budur, inan bana.
Puro tat.
Erkeksen, önlük tak, bulaşık yıka.
Kızsan, suratına tıraş köpüğü sür.
Balona su doldur, balkondan fırlat.
Ağaca tırman, ismini kazı.
Fayton sür.
Elbiseyle duş al.
Çöpçüyle selfie yap, teşekkür et ona, gözlemeci teyzenin yanına otur, yanağından öp onu, dizinin en kritik yerini pür dikkat seyreden annene terlik at, ciddi ciddi siyaset konuşan babanı en ciddi yerinde gıdıkla, hediyelik eşya satan birine hediye al, parktan çiçek kopar, anneler gününde satmak için köşeye çiçek yığan roman güzeline ver.
Bahçe duvarında yürü.
Raylarda koş.
Gökyüzünü gülümseyerek içine çek, ruhun rüzgar alsın biraz.
Karpuzu elinle ye.
Fesleğen okşa.
Kurbağaya şiir oku.
Gençlere yalan söylemek yanlıştır / Yalanların doğru olduğunu göstermek yanlıştır. / Tanrı’nın gökyüzünde oturduğunu ve yeryüzünde işlerin yolunda gittiğini söylemek yanlıştır. / Gençler anlar ne demek istediğinizi. Gençler halktır. / Güçlüklerin sayısız olduğunu söyleyin onlara, yalnız gelecek günleri değil, bırakın da yaşadıkları günleri de açıkça görsünler. / Engeller vardır deyin, kötülükler vardır. / Varsa var, ne yapalım. / Mutlu olamazlar ki değerini bilmeyenler mutluluğun… / Rastladığınız kusurları bağışlamayın, tekrarlanırlar sonra, çoğalırlar. / Ve ilerde çocuklarımız, öğrencilerimiz, bağışladık diye o kusurları, bizi bağışlamazlar.
Bence bu şiiri oku kurbağaya.
*
Yap bunları.
Ya da, içinden her ne geçiyorsa onu.
Devamını Oku
YORUMLAR