Geçtiğimiz hafta ABD, Güney Kıbrıs'ı 2021 yılından itibaren başlayacak şekilde, Uluslararası Askeri ve Talim Eğitim Programı'na (IMET) dahil ettiğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun bunu duyurmasının ardından Lefkoşa'daki ABD Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, IMET programının, profesyonel askeri eğitim aracılığıyla bölgesel istikrar ve savunma olanakları ileriye götürülerek, ABD'nin güvenlik konularındaki yardımının temel unsurunu teşkil ettiği belirtildi. ABD'nin Kıbrıs ve bölgemizdeki barış ve huzuru torpilleyen bu kararına tepki göstermemek mümkün değildir. ABD'nin Rum Milli Muhafız Ordusu askerlerini eğiterek KKTC ve Türkiye'ye karşı tehdit oluşturmak istemesi bölgede son dönemde hatırı sayılır bir güç ve hakimiyet sağlamış olan Türkiye'nin gücünü görmezden gelmekten ve cılız Rum Yönetimininin Ordusu'nu ateşe atmaktan başka birşey değildir. ABD, Rum askerlerini eğitse ne olacak, eğitmese ne olacak! ABD bölgede yeteri kadar bol olan gerginliklere bir yenisini ekleyerek, Türkiye'yi hedef tahtası yaparak ne elde edecektir? ABD, Türkiye'nin Suriye'deki, Irak'taki mücadelesini ve askeri gücünü iyice anlayamamış, ölçememiş olacak ki, yeni ve sonuç alamayacağı maceralara girmektedir. Türkiye açıkça beyan etmiştir; 'Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'deki haklarımız ne pahasına olursa olsun korunacaktır. Rum-Yunan ikilisi bölgedeki doğal kaynakların tek sahibi, tek egemeni olmadığını anlamalı ve işbirliğine gitmeli, paylaşımcı olmalıdır.'
ABD'nin Rum tarafını IMET'e dahil etmesi, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın federasyon hedefini, umutlarını da torpillemiştir. Rum askerlerini eğiterek Türklere karşı savaşa hazırlamak, artık oldukça zayıf ihtimal haline gelen federasyon umutlarını tamamen silecektir. Bu nedenle de ABD'nin bu kararına ilk tepki Akıncı'dan gelmiştir. Akıncı, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimini de düşünerek esas misyonu ve hedefi olan federasyonun zarar göreceğini hesaplayarak, 5 yıldır Rum yanlısı tutumuna sesssiz kaldığı ABD'ye ilk kez sesini yükseltebilmiş, ABD'nin aldığı kararı tenkit etmiştir. Evet Akıncı, 5 yıldır sustu; Anavatan Türkiye'ye yöneltilen tehditlere, düşmanca tutumlara, şer ittifaklara sessiz kaldı, Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak için kılını kıpırdatmadı, keyif yaptığı sarayından çıkmayarak uluslararası temaslardan kaçındı. Şimdi cumhurbaşkanlığına yeniden seçilmek, koltuğunu korumak için ilk kez ABD'yi tenkit etti!
Rum'un sinsi planı
Akıncı'nın federasyon hedefine bir darbe de Rum Yönetimi'nden geldi. Rum Yönetimi, koronavirüs öncesinde başlattığı Kıbrıs Türk ekonomisini sekteye uğratma, iflasa sürükleme girişimlerini hala daha sürdürmektedir. Hatırlanacağı üzere Rum Yönetimi salgını bahane ederek KKTC ile olan sınır kapılarını kapatmış ve özellikle yabancı turistlerin Güney'den KKTC'ye geçmesini engellemişti. 22 Haziran'dan itibaren sınır kapılarının karşılıklı olarak açılmasından, normalleşme yönünde adımlar atılmış olmasına rağmen Rum Yönetimi, Kıbrıs Türk esnafının yoğun olduğu bölgedeki Lokmacı Sınır Kapısını açmayarak sinsi planlarını sürdürmeye çalışmaktadır. Rumu aklı selime davet eden hamle ve çağrı, KKTC Cumhuriyet Meclisi'nden geldi. Meclis'te bulunan 6 partinin lideri imzaladıkları deklarasyonla Kıbrıs Rum Yönetimi'nin sınır kapılarında başlattığı yeni uygulamaya son vermesi ve AB yetkililerinin de salgın öncesi uygulamaya dönüş için inisiyatif alması çağrısı yaptı. Akıncı, maalesef bu düşmanca mantalite içerisinde olan Rum'la federasyon yapmak istemekte, olmayacak duaya amin demeyi sürdürmektedir.
Tam 46 yıl geçti
Dün 15 Temmuz 1974'te Yunan Cuntası destekli EOKA terör örgütü milislerinin Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios'a karşı darbe girişiminin 46. yıldönümü idi. Hatırlanacağı üzere darbecilerin başını çeken Nikos Sampson, Enosis ilan etmeye kalkışmış, soykırım amacıyla Türk yerleşim bölgelerine saldırarak İFESTOS (Yanardağ) Planı'nı yani Kıbrıs Türk halkını tamamen yok etme planını devreye koymuş ancak Kahraman Mücahitlerimizin direnişi ile karşılaşmıştı. Garantör Anavatan bilindiği üzere 20 Temmuz 1974'te adaya müdahale ederek Kıbrıs Türkünü özgürlüğüne kavuşturacak Barış Harekatını gerçekleştirmişti. Yine dün 15 Temmuz 2016'da ABD destekli vatan haini Fethullah Terör Örgütü FETÖ'nün, bir avuç satılmış kendini bilmezin, Yüce Atatürk'ün kurduğu ve bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmaya yeltenmesinin 4. yıldönümü idi. Bu hain teşebbüs de kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Emniyet güçlerimiz ve Büyük Türk Milletinin destansı direnişi ile başarısız olmuştu. Bu vesile ile Kıbrıs'ta ve Anavatan Türkiye'de canlarını seve seve milletimiz için feda etmekten çekinmeyen aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize minnet ve şükranlarımı sunarım.
Kaynak Yeniçağ: ABD ve Rum-Yunan ikilisinin yeni hamlesi - Hüseyin Macit YUSUF
YORUMLAR