KKTC'nin kalkınması engellenemeyecektir!

Geçtiğimiz hafta turizm yatırımı yapmak amacıyla adamıza gelen bir Türk iş adamının aslında KKTC'de bulunuş nedeninin yatırım olmadığı, kumar oynamak için geldiği ortaya çıktı. Adaya giriş-çıkışında ve kaldığı sürede karantina kurallarına, salgın sürecinde hükümetin almış olduğu önlemlere, bazı bakan ve bürokratların ihmali neticesinde uymadığı tespit edildi.

Konu muhalefet tarafından Meclis'te gündeme getirilirken, hükümet ağır eleştiriye maruz kaldı. Başbakan Tatar, konuyla ilgili soruşturma talimatı verirken, yaşanan krizde hatalı olduğuna inandığı Turizm Bakanı Ünal Üstel'i görevden aldı. Sözkonusu krizi Meclis'te tırmandıran ana muhalefet partisi CTP'nin ülkede yabancı yatırımlara, özellikle de Anavatan Türkiye'den gelen yatırımcılara sıcak bakmadığı bilinen bir gerçektir. CTP, Güney Kıbrıs'taki Enosisçi Akel Partisi ile işbirliği içerisindedir ve yeniden birleşme, federasyon için çaba göstermektedir. CTP açıkça ortaya koymasa da Türkiye'den gelen kardeşlerimize de önyargılıdır. CTP iktidarları döneminde Türkiye'den gelip vatandaş olan yüzlerce yurtdaşımızın vatandaşlıkları bir gecede keyfi kararlarla iptal edilmiştir. CTP Kıbrıs Türkünün, KKTC'nin kalkınmasını istememektedir. Bunlara göre, 'Kıbrıs Türk halkı, Türkiye ile ilişkilerini mesafeli tutmalı, asgariye indirmeli, böyle bir durumda ise Ruma mecbur kalarak federal bir düzende Rumlarla birleşmelidir'. İşte geçtiğimiz hafta KKTC'de CTP'nin estirdiği suni kriz fırtınasının arkasında bu acı gerçek yatmaktadır. CTP'nin bu tutumu KKTC'ye ihanet, Türkiye'ye nankörlüktür ve affedilecek bir durum değildir.

***

Bildiğiniz üzere Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın da, Türkiye'ye ve yabancı yatırımcıya bakış açısında CTP'den bir farklılığı yoktur. Hatta Akıncı, yine bu köşedeki yazılarımı takip edenlerin çok iyi bileceği üzere, sırf Rumlarla federasyon kurulabilsin diye, yetkisinde olmamasına rağmen, Anavatan Türkiye'nin garantörlük haklarından vazgeçmeyi, müzakerelerde gündeme getirmiş ve Türkiye'ye oyun oynamaya, tuzaklar kurmaya yeltenecek kadar da ileri gidebilmiştir.


Akıncı, yukarıda bahsettiğim 'yatırımcı krizi' nedeniyle hükümete karşı yapılan ağır eleştirileri ve hükümet ortakları arasında başgösteren anlaşmazlığı, turizm bakanının görevden alınması sürecinde iktidardaki UBP içerisinde yaşanmakta olan çalkantıları, Başbakan Tatar'ın halk nazarında puan kaybedebileceğini hesaplayarak kısaca yaşanan 'krizi' fırsata dönüştürmek isteyerek, 11  Ekim'de yapılması kararı alınan cumhurbaşkanlığı seçiminin 16 Ağustos'ta yapılmasını Saray'ına davet ettiği Meclis'te temsil edilen parti başkanlarına teklif etti. Başta hükümet partileri UBP-HP olmak üzere ana muhalefet CTP Akıncı'nın bu kurnazlığını kabul etmeyerek reddettiler.

Bu köşede yazdım bugün yine yazacağım, Akıncı, KKTC için koronavirüsten daha tehlikelidir. Salgın sürecinde salgınla savaşan hükümetin altını oymak için elinden geleni yapmıştır. Yaptıklarını kısaca hatırlatayım…

Hükümetin başarılı mücadelesini sabote etmek için önce olağandışı durum ilan ettirerek zaten sıkıntıda olan ekonomiyi tamamen felç etmeye yeltendi. Hükümet buna yanaşmayınca, halkı dehşete ve paniğe sevkedecek şekilde dedikleri yapılmazsa '20.000 vaka ve 2.000 ölümün kaçınılmaz olduğunu' açıkladı. Bu da tutmayınca bu kez Ombudsman'ın yasal olmadığını açıkladığı Cumhurbaşkanlığına bağlı Sağlık ve Ekonomi kurulları oluşturdu. Bu kurullara hazırlattığı tartışmalı raporlarla halkın hükümete olan güvenini sarsmaya ve ülkede paralel yapı kurarak kaos çıkarmaya çalıştı. Bu da olmadı bu defa 'İki Toplumlu Sağlık Komitesini' kullanarak ve Anastasiadis'le anlaşarak, hükümetten Güney ile kapıları, gerekli tedbirler alınmadan apar topar hemen açmasını istedi. Güney'de çalışan işçileri, federasyoncu sendika, Rum sevici dernek ve birlikleri hükümete karşı eylem yapmak için kışkırttı.

Kısaca Akıncı her fırsatı kullanarak hükümeti zayıflatmaya ve başarısız göstermeye yeltendi. Anavatan Türkiye ile hükümetin ahenkli çalışmasına, ekonomik sorunlarla savaşına gölge düşürme gayreti içerisinde oldu. CTP ve Akıncı'nın çabaları, KKTC'nin kalkınmasını engellemeye yetmeyecektir.

KKTC halkı, Hükümet salgın ile mücadele ederken Akıncı'nın kurduğu siyasi tuzak ve oyunların hepsini yakından ibretle izledi ve hesap soracağı günü iple çekip beklemeye koyuldu…

Kaynak Yeniçağ: KKTC'nin kalkınması engellenemeyecektir! - Hüseyin Macit YUSUF