Sınır kapılarıyla çirkin siyaset!

Günlerdir KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve federasyoncu yandaşları, Güney Kıbrıs sınır kapılarının açılması için her yola başvuruyor. Akıncı Hükümete danışmadan, istişare etmeden kapıların 8 Haziran'da açılması için Rum lider Anastasiadis ile 21 Mayıs'ta mutabakat sağlamış, bilahare de İki Toplumlu Sağlık Komitesi ve kendine yakın sağlık uzmanlarını devreye sokarak kapıların açılması için baskı yapmaya kalkışmıştı. Halbuki  Akıncı devreye girmeden önce, 16 Mayıs'ta Rum Sözcü, Rum Yönetimi'nin kara sınır kapılarını açma konusundaki resmî tezinin "karar, şartlar elverdiğinde verilecek" şeklinde olduğunu bildirmişti.

Kapıların kapanma süreciyle ilgili hafızalarımızı tazelememizde fayda var. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), KKTC ile Kıbrıs Rum kesimi arasındaki 4 sınır kapısını (Lokmacı, Derinya, Aplıç ve Bostancı) sözde Kovid-19'a karşı tedbir iddiasıyla 29 Şubat'ta bir haftalığına kapatmış daha sonra da tüm kapıları kapattığını bildirmişti. Rum Yönetiminin, KKTC makamları tarafından tepkiyle karşılanan "keyfi ve tek yanlı" bu kararının altında ekonomik ve politik nedenler yattığı açıklanmıştı.

Kapıların kapanmasının ardından Akıncı, defalarca Anastasiadis'i aramış ve kapıların açılmasını talep etmişti. Güney Kıbrıs'ta koronavirüs vakalarının artması üzerine KKTC Hükümeti de kapıların kapanması kararı üretmişti. Kapıların Rum Yönetimi tarafından kapanmasının ardından içimizdeki Rum sevici federasyoncular Lokmacı sınır kapısına yürüyerek 'Kıbrıs'ta barış engellenemez' sloganlarıyla Güney'e geçmek istemiş ancak Rum polisinin aldığı sert önlemlerle bunu gerçekleştirememişti.

Amaç; Rumla iletişim


Günlerdir kapıların yeniden açılmasının KKTC ekonomisine katkı sağlayacağı, Güney'de çalışan işçilerin 'açlıktan' kurtulacağı, Güney'de tedavi görenlerin yarım kalan tedavilerine devam edebileceği gibi insani ve ekonomik sebepler ortaya konarak kapıların açılması için bir kampanya başlatıldı. Salgının başından beri yaşanan krizi kendi siyasi amaçları için kullanan ve kapıların açılması kampanyasının başını çeken Akıncı 'İki Toplumlu Sağlık Komitesi'ni de hedefleri için kullanmaktan kaçınmadı. Akıncı geçtiğimiz hafta bir kabulünde yaptığı açıklamalarla işin aslını ortaya koydu. Kapıların açılmasıyla KKTC ekonomisinin canlanmasının, Güney'de çalışanların işlerine dönmelerinin bahane olduğu belirlenirken esas amacın 'Rumla iletişimin artırılması, federasyonun yeniden gündeme getirilmesi' olduğu Akıncı tarafından açıkça vurgulandı.

Akıncı kapıların açılması konusunda hükümet yetkililerini ikna etmek için toplantı üstüne toplantı yaparken, Güney'de çalışan işçileri de Hükümete karşı tahrik etmekten kaçınmamıştır. Kapıların açılması için Akıncı her yolu mübah görmektedir.KKTC Hükümeti halkın sağlığını korumak ve koronavirüsle mücadeledeki başarılı performansını sürdürmek için çok dikkatli adımlar atmakta, Akıncı'nın tuzaklarına düşmemeye özen göstermektedir.

KKTC Hükümeti, Rum Yönetimi'nin dışa açılım kararı almasının ardından, Güney Kıbrıs'a 12 ülkeden gelecek turistlerin sağlık durumlarını yakından takip ederek buna göre kapıların açılması konusunda nihai kararın verileceğini açıklamıştır. 1 Temmuz'da kapıların açılabileceğini bildiren Hükümet, Güney'de çalışan Kıbrıslı Türk işçiler arasında işini kaybetme tehlikesi bulunanlara da bedava PCR testi yaparak Güney'e geçmelerine olanak veren karar üretmiştir.

Son günlerde dikkat çeken diğer bir husus ise GKRY'nin, Kıbrıs Türk halkı ve Rum halkının  sağlıklarını korumaya yönelik KKTC Hükümeti'nin hassasiyetini ve özenli davranmasını çarpıtarak, çeşitli yalanlarla da süsleyerek siyasi amaçları doğrultusunda kullanmaya başladığıdır. Rum lider Anastasiadis ile Akıncı, bilinen iflas etmiş birleşme siyasetlerini devreye koymuştur ve federasyona destek vermeyeceğini  defalarca açıklamış olan KKTC Hükümetine karşı kol kola, baş başa dayanışma ve işbirliği içerisindedir. Kapıların açılması konusunda iki lider aynı safta hareket etmektedir. Bu ikili salgını boşvermiştir ve tamamen siyaset yapmaya yoğunlaşmıştır.

Akıncı'nın, koronavirüs salgını ile mücadelede başarılı olan KKTC Hükümeti'nin altını oymak ve cumhurbaşkanlığı seçiminde olası rakibi olacak olan Başbakan Tatar ve Yardımcısı Özersay'ı yıpratmaya yönelik çabalarında Anastasiadis'le işbirliği yapması gözünün ne kadar döndüğünü ve koltuk hırsının nelere kadir olduğunu göstermektedir. KKTC Halkı olan biteni çok iyi takip etmektedir, salgını oya tahvil etmeye çalışanlardan bunun hesabını soracaktır.

Kaynak Yeniçağ: Sınır kapılarıyla çirkin siyaset! - Hüseyin Macit YUSUF