Haftalardır bu köşede yazdığım yazılarımda, Kıbrıs Türkünün koronavirüs salgınıyla mücadeleyi hükümetin aldığı başarılı karar ve tedbirler ve halkın yardımı ile yendiğini, salgının ekonomimize verdiği zararın ise ancak Anavatan Türkiye'den gelecek mali destekle çözülebileceğini vurgulamıştım.
Anavatan Türkiye ile KKTC arasında önceki gün imzalanan anlaşma ile Kıbrıs Türkü beklenen mali kaynaklara kavuşmuştur.Türkiye, Kıbrıs Türkünü birkez daha yalnız bırakmamıştır. Teşekkürler Anavatan.
Kıbrıs Türkünün geleceğini Rumla birleşmekte ve Avrupa Birliği'ne girmekte gören içimizdeki bir kısım Rum sevdalısı kendini bilmezin koronavirüs salgını süresince Anavatan-KKTC ilişkilerini bozmaya yönelik oyunları ve çabaları, 5. kol teşebbüsleri önceki gün büyük darbe almıştır. Anavatan Türkiye, her zaman olduğu gibi Kıbrıs Türkünün yanında olduğunu göstermiştir. Türkiye-KKTC arasında imzalanan 'İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması' çerçevesinde 2.288.976 TL hibe ve kredi içeren finansman Kıbrıs Türkünün salgın dönemindeki yaralarını sarmak üzere KKTC'ye gönderilecek. Anlaşmaya KKTC Başbakanı Ersin Tatar ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, video konferans yöntemiyle imza koydu. İmza öncesinde Tatar ve Oktay birer konuşma yaptı ve dost düşman herkese önemli mesajlar verdiler. Bu mesajları paylaşmamda fayda vardır. Özellikle KKTC'de işi rayından çıkaran, her fırsatta devletimiz KKTC ve Anavatan Türkiye'ye hakaret etmekten çekinmeyen Rum sevicilerin bu mesajları okumalarında ve boş işlerle, olmayacak birleşme planlarıyla vakit kaybetmemeleri gerektiğini öğrenmeleri önemlidir. Tabi adayı bir Helen adası olarak gören Rum-Yunan ikilisinin ve bunlara destek olan başta AB ve ABD'nin de Türk makamlarının söylediklerine kulak vermeleri, Türk tarafının haklarını korumaktaki kararlılığı anlamaları bölgesel barış ve huzur açısından şarttır.
Hayati destek
Başbakan Ersin Tatar, Türkiye'nin sağladığı kaynak için teşekkür ederken, Anavatan'ın her şartta Kıbrıs Türkünün yanında olduğunu yine gösterdiğini, Kıbrıs Türkünün önünün açık ve aydınlık olduğunu vurguladı. Tatar, Doğu Akdeniz'de, Türkiye'nin desteğiyle KKTC'nin güçlendirilmesiyle ve var oluş mücadelesinde ekonomiyi de taçlandırarak halka daha çok refah ve koronavirüs salgını sonrası sağlıklı bir yaşam sağlamak için çalışmalarına devam edeceklerini belirtti. Tatar'ın anlaşma öncesinde NTV'de katıldığı programda "Türkiye ile işbirliği bizim için her zaman çok önemli olmuştur. Bizim TC'den başka çıkış yolumuz yok. Burada büyük mücadele verildi. KKTC kuruldu. Şimdi TC'nin desteği ile daha da ileriye taşıyacağız" açıklaması oldukça anlamlıydı.
Anlaşmanın imzalanmasından önce yaptığı konuşmada Oktay ise, "Türkiye ile Kıbrıs Türk toplumunun her zaman olduğu gibi tek yürek oldukça bu coğrafyada bizim hakkımıza, hukukumuza göz dikecek bir unsur olamaz" diyerek aylardır bölgedeki atılımlarımız nedeniyle kuyumuzu kazmaya çalışan, Rum-Yunan ikilisi ile birlikte hareket eden şer güçlere meydan okumuştur.
Oktay'ın 'Kıbrıs Türkü'nün geleceğe güvenle bakarak barış, huzur ve refah içinde yaşamaya devam etmesi için anavatan ve garantör ülke olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Aksini düşünenler her zaman olduğu gibi hayal kırıklığı yaşamaya mahkumdur' sözleriyle özellikle içimizdeki Rum işbirlikçilerine mesaj vermesi oldukça anlamlıydı. Koronavirüs ile mücadelede oldukça başarılı olan, ekonomik mücadelede de Anavatan'ın desteğini sağlayan KKTC Hükümeti'nin son günlerde, ülkede binlerce dönümlük arazi ve ormanın heba olduğu yangınlarla başı derttedir. 17 Mayıs'ta başlayan ve halen çeşitli bölgelerde başgösteren yangınların sebepleri araştırılırken, yangına karşı alınması gereken kalıcı tedbirler de KKTC'de tartışılmaktadır. Ülkede yangınla mücadelede kullanılan yangın uçağı ve helikopteri bulunmazken bu tür afetlerde Türkiye'den gönderilen hava araçları ile mücadele sağlanmaktadır. Çoğu zaman Türkiye'den hava araçları gelene kadar yangın kontrolden çıkmakta ve zarar ağır olmaktadır. Bu konuda hükümet alınacak tedbirleri önümüzdeki günlerde açıklayacak ve her yaz döneminde adeta ciğerlerimizin yandığı vahim olaylar inşallah kısmen de olsa önlenebilecektir. Anavatan hayatımızın her safhasında dimdik yanımızdadır; Türkiyesiz Kıbrıs Türkünün yok olmakla karşı karşıya olacağı hiçbir zaman unutulmamalıdır.
YORUMLAR