KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, dün akşam adaylığını açıkladı. Akıncı hatırlanacağı üzere Nisan 2015 seçiminde 2.turda ipi göğüslemiş ve başkan seçilmişti. Akıncı, 2015 seçimi propaganda döneminde halka 'Kıbrıs sorununu çözersem ben çözerim, federasyonu ben gerçekleştirebilirim, çözemezsem istifa ederim' diye vaatte bulunmuştu. Akıncı, bu vaadinin dışında verdiği diğer birçok sözü yerine getirmemiştir. Akıncı, Kıbrıs Türkünün gördüğü göreceği en başarısız liderdir. Crans Montana Konferansı sonrasında çöken federasyonu maalesef hala daha diriltmeye çalışması inanılır gibi değildir. Rum tarafı defalarca ve açıkça niyetini ortaya koymuşken, Kıbrıs Türkü ile paylaşacak hiçbirşeyleri olmadığını ve Kıbrıs Türkünü eşit ortak olarak görmediklerini, karar almada da etkin rol almalarını kabul etmeyeceklerini söylemelerine, adada tek Türk askeri kalmayana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ve garantörlüğü kabul etmediklerini açıkça beyan etmelerine rağmen Akıncı'nın ısrarla ille de federasyon diye tutturması sağlıklı bir davranış değildir. Akıncı'nın federasyon bağımlılığı Kıbrıs Türküne yeterince zarar vermiştir. CB Akıncı, Crans Montana toplantısından kısa bir süre önce şunları söylemişti: "Bu iki ay içerisinde bir çözüm hedefinin çerçevesini çizmek niyet varsa mümkündür. Çünkü müzakerelerde konuşulmadık unsur kalmadı. Bir 50 yıl daha konuşamayız. Ya anlaşırız, o zaman KKTC kurulacak federal ortaklık devletinin bir parçası haline gelir ya da kuramıyorsak o zaman KKTC yoluna devam eder."
Bu büyük lafları halkımızla paylaşan Akıncı, Crans Montana Konferansı'nın çökmesinden sonra "Neslimizin son denemesinde başarısız olduk" demiştir. Akıncı, bütün bunları unutarak şimdi halkımızdan federasyon için yeniden oy istemeye hazırlanmaktadır. Halkımız gereken cevabı 26 Nisan'da Akıncı'ya verecek, daha ilk turdan ona gereken dersi vererek tavizlerinin bedelini ödetecektir.
Akıncı'nın göreve geldiği 2015 yılında müzakerelerin başlaması ile kendisine destek verenleri hayal kırıklığına uğratan adımlar atmış, sırf federasyon gerçekleşsin diye birbiri adına hiçbir liderin şimdiye kadar vermeyi aklının ucundan bile geçirmediği tavizleri vermiştir.
Kıbrıs Türk halkının Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde sağlıklı ve doğru karar vermesi için Akıncı'nın görüşme sürecinde verdiği tavizleri bilmesi, bu amaçla bilgilendirilmesi gerekmektedir.
Kıbrıs Türk halkının, Akıncı'nın müzakere sürecinde vermiş olduğu tavizleri ve taviz haritasının içeriğini bilmeden doğru karar vermesi mümkün değildir. Seçimler halkın hesap soracağı bir fırsattır. Halk, tavizlerin ne olduğunu bilmeden hesap soramaz.. O nedenle Akıncı veya Cumhuriyet Meclisi, olmazsa Dışişleri Bakanlığı şu soruların yanıtlarını vererek halkı bilgilendirmelidir:
1- Crans Montana'da Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğünün görüşüldüğü konferansta sunulan öneri nedir?
2- Siyasi eşitlik konusunda 1960 Anlaşmalarında elde edilen hakların hangilerinden geri adım atılmıştır?
3- Yasama ve yürütme organlarında 1960'da var olan ayrı oy çoğunluğu hakkımız korunmuş mudur?
4- 1960'da var olan VETO hakkımız korunmuş mudur?
5- Dünüşümlü başkanlık süreleri nedir ve çapraz oy kabul edilmiş midir?
6- Verilen taviz haritası nedir? Kaç yerleşim yerinin Rumlara verilmesi önerilmiştir, bunlar hangileridir, kaç bin Türk göçmen duruma düşecektir ve bunlar nerelere yerleştirilecektir?
7- Tüm Rum-Yunan vatandaşlarına 4 özgürlük hakkı tanınmış mıdır? Türk vatandaşlarına da bu hak tanınmış mıdır?
8- Nüfusumuzun 4 Ruma, 1 Türk şeklinde sabitlendiği, bir Türkün vatandaş olmasının 4 Yunanın vatandaş olması şartına bağlandığı doğru mudur. Rum'a verilen nüfusumuz nedir?
9- Nüfusumuzun beşte biri oranında Rumun iç vatandaşlık ve daimi ikamet izniyle içimize geleceği doğru mudur? Tam sayı nedir?
10- Mülkiyette ilk söz hakkının Rumlara bırakıldığı, eski Rum mülklerinin 1/3ünün Rumlara verileceği, KKTC koçanlarının sıfırlandığı, ve tüm eski Rum mülklerinin geleceğinin mülk komisyonu tarafından belirleneceği, bu süre içinde bu mülkler üzerinde hiçbir yatırım, kiralama, geliştirme, devir yapılamayacağı doğru mudur?
11- Türkiyesiz bir Avrupa Birliği'ne girilmesinin kabul edildiği doğru mudur?
12- Çalışma ve öğrenci izinlerinin 'Merkezi Devlete' terk edildiği doğru mudur?
13- Kalıcı derogasyon talebimizin geri çekildiği ve anlaşmanın AB'ın birincil hukuku olması talebimizden vazgeçildiği doğru mudur?
Bu ve benzer soruların cevapları hemen hemen bellidir; ancak resmi ağızlardan açıklanması da şarttır. Akıncı'nın 5 yıllık yönetiminde verdiği tavizlerin Kıbrıs Türkünün felaketini hazırladığı çok iyi bilinmektedir. Kıbrıs Türkü, içinde azınlık haklarıyla yetinmemiz gerekecek federasyon için, Rumlara yama yapılacağımız sözde ortak devlet için çaba gösteren, Rumun ve emperyalizmin plan ve hedeflerine katkı koyan Akıncı'ya değil oy vermek yüzünü bile görmek istememektedir.
Kaynak Yeniçağ: Verilen tavizlerin hesabı sorulacak - Hüseyin Macit YUSUF
YORUMLAR