Soğuk havanın hâkim olduğu bir hafta sonundan herkese merhaba! Geri de bıraktığımız hafta ile
beraber yeni gelişmelere de kulak kabartmaya devam ediyorum. Mart ayından itibaren, illerdeki vaka
sayılarına göre tedbirler gevşetilerek yeniden açılmaya gidiyoruz. Tabi ki yeni açılım yeni sorular
doğuruyor…
Haziran ayında gerçekleşen kademeli açılmalarla birlikte, eylül sonuna doğru vaka sayılarında
artışlar başlamıştı. Geçen yıl mart ayında evlerimize girdik, 1 yıl sonra da mart ayında kademeli
açılmaya gidiyoruz. Bahar dönemiyle birlikte yüz yüze eğitimler de kademeli olarak yeniden başlıyor.
İlk yüz yüze eğitimin Bartın’da başlayacağı duyuruldu. Kafamdaki bazı sorulara asla cevap
bulamadığımı sizlere itiraf etmek isterim… Okullar yeni dönem eğitimine yüz yüze başlayacağı
duyurulurken öğretmenler ve öğrenciler için tedbir alındı mı? Öğretmenler ve öğrenciler ne zaman
aşılanacak? Mutasyonlu virüs daha tehlikeli, daha hızlı yayılıyor diye haberler yapılıyorken, Covid-20
problemi çözüldü mü? Yeniden normalle kademeli dönüş aslında beni çok ürkütüyor. Her kademeli
açılış sonrası yeniden evlerimizde karantina sürecine girmenin alışkanlık haline gelmesinden
korkuyorum. Birkaç ay biraz rahatlıyoruz ve sonra yeniden kuralların yoğun uygulandığı döneme
giriyoruz. Sonuç ise değişmiyor: virüs hala yayılmaya devam ediyor. Acaba bu sefer doğru zamanda
mı normale dönüyoruz yoksa normalle dönmek zorunda olduğumuz için mi kurallar gevşetiliyor?
Umarım bu defa kademeli normalleşme yanlış anlaşılmaz. Gerçi evlerimizde kapalı olduğumuz
dönemde parti yapanları, konser verenleri ve tatile gidenleri duymaya devam ediyoruz maalesef ki…
Yine de virüs yayılmaya devam ederken dikkatli, tedbirli ve gerekmedikçe dışarı çıkılmamasını
tavsiye ediyorum. Yoksa bu süreç devam edecek…
Tam yeni bir oyun kiralıyordum ki, Zorlu PSM’nin Dijital Sahnesi’nde yeni bir oyun daha
yayınlandı. Bu oyun William Shakespeare’in ölümsüz eserlerinden biri olan “Hırçın Kız” oldu.
Shakespeare’in komedi eserlerinden biri olan “Hırçın Kız” öyle bir uyarlamayla karşımıza çıkıyor ki,
oyunun sonunda tüyleriniz diken diken, kalbinizde bir sızı ile kalıyorsunuz. İbrahim Çiçek’in
uyarlaması ve yönetmenliğindeki, Hırçın Kız karakterine Birce Akalay can veriyor. Serkan Altunorak
ile birlikte muhteşem bir performans seyrediyoruz. Altunorak kendine güvenen, ukala, yakışıklığından
emin bir karaktere hayat veriyor. Shakespeare’in zamansız eserlerinden olan “Hırçın Kız” günümüz
diline de vurgu yaparak uyarlanmış. Sivri dilli, lafını esirgemeyen bir kadın var karşımızda. Oyunda
kullanılan kostümler ve sahne dekoru ilgi çekici. Komedi türünde bir eser ile vurucu bir son yapılabilir
mi? Yapılabilirmiş… Oyunun son bölümü seyirciyi asıl vuran kısmı oldu. Oyunun sonunda Hırçın
Kız, bizimle dertleşmeye başlıyor. Evliliğinin görünen değil, gerçekten yaşanan kısmını bizimle
paylaşıyor. Toplumsal baskılara yapılan vurgular oyun içerisine o kadar güzel yerleştirilmiş ki,
günümüzde kadın cinayetlerinin arttığı şu zamanda çok kıymeti bir mesaj vermeyi tercih etmişler.
Oyunda dikkat çeken replik: “Çok eski bir hikâye bu en azından ben öyle olmasını diliyorum. Tekrar
ediyorum ki hiç kimse unutmasın. Kabul etmiyorum. Biz artık kabul etmiyoruz.” oldu. “Hırçın Kız”a
kesinlikle katılıyorum. Kabul etmiyoruz. Komedi metninin inceliklerle işlenmiş uyarlaması kalbimizin
en derinine ulaşıyor. Emeği geçen herkesin yüreğine sağlık. Alkışınız ve izleyeniniz bol olması
dileğiyle.
Bir güzel haber de İstanbul Belediye Başkan’ından geldi. Kenter Tiyatrosu, İBB Meclisi’nin Ekim
ayında alınan kararla Şehir Tiyatroları’na devredilmişti. İBB Başkanı tarafından ziyaret edilen tarihi
tiyatro, kurucuları Yıldız ve Müşfik Kenter’in adını yaşatmaya devam ediyor. Sanata ve sanatçıya
değer veren insanların ülkemize hizmet ediyor olması ne mutluluk verici. Sayın İmamoğlu’na, alkışlar
ve teşekkürlerimizle… Sevgiyle, Sağlıkla ve Sanatla kalmanız dileğiyle…
Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU
YORUMLAR