Bıktık, Usandık, Artık Yeter..!

   Pazar gününden herkese merhaba! Nelerden bıkmadık, nelerden usanmadık ki! Her akşam Ana Haber programlarını açın ve bakın… Bir tane iç açıcı bir haber yok…
   Korona vakaları giderek artmaya devam ediyor, okullar açıldı ve getirilen kuralların yerine getirilmediği söyleniyor. Biz insanlar hep birlikte destek olarak bu salgını yeneceğiz fakat kuralları koyuyorsanız, denetlemekte sizin işiniz güzel kardeşim. Geçen hafta yazımda bahsettiğim etkinliklere giriş kurallarının hemen sonrasında sahnelerin tam kapasite olarak seyircilerini ağırlayabilecekleri duyuruldu. Bu kararın arkasından Moda Sahnesi sosyal medya hesapları üzerinden duyuru paylaştı. “ Moda Sahnesi tiyatro salonu yeterli havalandırma koşullarına sahip olmasına, oyun boyunca salona taze hava verilmesine rağmen bir süre daha salonu %75 koltuk kapasitesi ile kullanmaya devam edecektir. Sağlıklı günlerde kısıtlamasız karşılaşmak dileğiyle.” açıklamasında bulundular. Moda Sahnesinden birçok kez oyun izlemişimdir. Oyun izlerken bazen üşüdüğünüzü hissedebilirsiniz. Havalandırması ve alt yapısının yeterli olmasına rağmen bu kararı alan hem kendilerini hem de çevrelerinde ki insanları önemseyen Moda Sahnesi ekibinin göstermiş olduğu duyarlılığa ve hassasiyete bin teşekkür ederim. Alkışını bol, perdenizin hep açık olması dileğiyle.
   Hemen bir tavsiye ile devam etmek istiyorum. Bu sefer ki tavsiyem tamamen sahneden uzak bir tavsiye desem yalan olur. Geride bıraktığım hafta içinde Netflix üzerinden usta oyuncu Metin Akpınar’ın sahne hayatını anlatan “İyi Ki Yapmışım” adlı belgeseli izledim. Deve kuşu Kabare’den tutun sahnede nasıl geliştiğini, nasıl oyunculuğa başladığını bir de ondan ve oyuncu arkadaşlarından dinleyin derim. Eski ile şimdiyi karşılaştırdığınızda, “Eskiden bazı zorluklar çok güzelmiş” diyorsunuz. Belgesel içerisinde en çok dikkatimi çeken soru ve cümle şu oldu. “Deve Kuşu bugün oynanabilir mi?” sorusunun karşılığı ise, “12 Eylül darbesinden sonra oynadık, şimdi oynayamazsın.” Sanat için, tiyatro için aslında ne içler acısı bir cümle kurulmuş. Elbette ki, kişi kendisi kurmuyor bu cümleyi dönüp çevremize baktığımızda koşulların insanlara bazı şeyleri dayattığını anlamak bu kadar da zor olmamalı. Sözün kısası izlemeyenleriniz var ise mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
   Bu ay “Çocukluk Çağı Kanseri Farkındalık ayı” bu aya dikkat çekmek için sizlerin de desteğini rica ediyorum. Yazının sonuna bırakacağım resmi sosyal medya hesaplarınız üzerinden  “#goldseptember ,#supportchildrenwithcancer , #wecareweshare #altıneylül etiketleri kullanarak ve @losev1998 , @LOSEV_EN adreslerini etiketleyerek paylaşmanızı rica ediyorum. Gelin birlikte çocuklarımız için Lösev’in başlattığı bu farkındalığa destek olalım.
Sağlıkla, Sevgiyle ve Sanatla kalın…


Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU