Bu hafta ki, yazımda sizi Dolapdere’nin farklı dünyasına davet ediyorum. Yıllardır İstiklal Caddesi üzerinde bulunan en sık ziyaret ettiğim sergi alanlarından biri olan Arter ‘in, Dolapdere’deki yeni binasını gezmeye gittim. “Sanat her yerde.” cümlesinin hakkı veriliyor diyebilirim.
Arter’in yeni binası hoş bir mimariye sahip. Dolapdere’de yer alan yeni arter binasının içerisinden girdiğiniz anda kendinizi pek de Dolapdere’de hissetmiyorsunuz. Geniş bir alanda yer alan yeni binada sergi alanları bütün katlara yayılmış. Yeni bina sadece sergi alanı olarak kullanılmıyor. Sanatın tüm dallarını bir çatı altında toplayarak müzik, sinema, performans sanatlarının yani sıra yetişkin ve çocuklara yönelik atölyeler yer veriliyor. Sergiler için rehberli turlar yada tercihinize göre sesli rehber imkanı sunuluyor. Sergiyi gezerken, bir yandan da kulaklıkla her adımınızda eserleri dinleyerek öğrenebilme şansınız mevcut.
Şuan Arter’de, birçok konuk sanatçının eserlerinin bir arada toplandığı, “Saat Kaç?”başta olmak üzere “Kelimeler Pek Gereksiz” , “Altan Gürman” nın eserleri, “ Ayşe Erkmen: Beyazımtrak”, “Rosa Barba: Gizli Konferans” ve “İnci Furni: Bir An İçin Durdu” sergileri Arter çatısı altında sanatseverlerle buluşuyor. İstiklal Caddesi’nde, ücretsiz olarak buluştuğumuz Arter yeni yeri Dolapdere’de 2019’un sonuna kadar ücretsiz ziyarette açık. Ocak 2020’den itibaren ücretlendirilecek olan Arter’in şuan ki sergileri bazıları ocak ayında, şubat ve bazılarını da Mart ayına kadar görme imkanınız bulunuyor.
Hazır Dolapdere’ye kadar gitmişken, Arter’in iki adım gerisinde yer alan Pilevneli Galerisi’nde ziyaret etmeden dönmedim. Dolapdere’deki yerinde şuan bir sergi bulunmuyor. En son Tobias Rehberger’in “ Bazen Hiç Olmadığından Daha İyi Olur” sergisine ev sahipliği yapan Pilevneli Dolapdere’nin teras katını sanatçı Venedik Bienali’nde tasarladığı Venice Cafe ve New York’a taşıdığı Bar Oppenheimer gibi bir yer haline getirmiş. Teras katı sanatçının izniyle bir süre daha renkli görünümüyle ev sahipliği yapmaya devam edecekmiş. Pilevneli Dolapdere sergiler dışında etkinliklere ve lansmanlara da ev sahipliği yapıyor. Pilevneli’nin en çok Mecidiyeköy’deki yerini daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. Yine de Dolapdere’deki yerini de ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Yazımın sonunda size küçük bir öneride daha bulunayım. Bazen kendime özel bir gün ayırırım ve Taksim Meydan’dan, Şişhane’ye doğru sergileri geze geze bir bütün gün geçiririm. Galata Kulesi’nin çevresinde bir kahve molası verdikten sonra, Galata Kulesi’nden, Karaköy’e doğru giderken son olarak da Anna Laudel Galerisi ile günümü bitiririm. Belki sevdiğiniz biriyle veya yalnızlığınızı dinleyerek gezebileceğiniz dopdolu sanatla iç içe bir gün geçirmek isterseniz, sizde benim gibi yapabilirsiniz. Daima sanatla ve sevgiyle kalmanız dileğiyle.
Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU
YORUMLAR