Hayat Hızlı, Yetişmekse Çok Zor…

   Herkese merhaba!  On günden fazladır ki, ülke olarak tam bir felaketi yaşıyoruz. Bitmek bilmeyen orman yangınlarıyla canımız çok yandı. Bu sırada da korona vaka sayısı da hız kesmeden artmaya devam etti.
   Hangi birine önlem almalıyız. Hangi biriyle baş etmeliyiz. Gene kendi vatanına kendi toprağına sahip çıkan asıl sahipleri oldu. Görevlisinden vatandaşına, sanatçısına kadar herkes tek bir yürek yangınlara müdahale ederek, büyük bir mücadele ortaya kondu. Birlikte olduğumuz zaman biz her zaman güzeliz. Geçmişte de bu böyleydi, şimdide böyle. Maalesef ki, vekâleten görev başında olanlar, sessizlik ve görevlerini yapmamak üzere bir ihlal gerçekleştiriyorlar. Sanırsınız ki, aynı toprakların vatandaşı değiller. Neyse ki, vatanını gene bu topraklar üzerinde yaşayan bir bütünlük oluşturan asıl sahipleri korumaya devam ediyor. İsimsiz kahraman olarak adlandırılıyor. İsimsiz Kahramanlarımız iyi ki varsınız… Bir yandan da gene anlam veremediğim bir gündem daha var. Ülkemize giriş yapan ve sadece erkeklerden oluşan Afganlar… Neden gene ülkemizde birilerini kucaklıyoruz? Madem bizim ülkemizde geçici olarak barınmaya geliyorlar. Neden direk gidecekleri yere gitmiyorlar? Hangi 12 -14 süre içerisinde ülkemi terk edecekler?  Tarihi belli mi? Sanırım, ülke olarak iyice hayır kurumuna bağladık. Fakat geçenlerde dikkatimi çeken bir haber canımı fazlasıyla sıktı. Afgan vatandaşı olan biri, genç kızlarımızdan birini istismar etmeye hazırlanıyor. Birileri gelince vazgeçiyor. Ya o birileri gelmeseydi… Artık kendi vatanımızda kendi topraklarımızda korkarak yaşamak istemiyorum, istemiyoruz. Madem bunlar ülkemize sokuluyor her ne kadar istemesek de yetkililerimizi sıkı takibinde olması gereken bir durum haline geldi. Önümüzde bir seçenek daha var. Yabancıları, topraklarımıza sokmamak.  Ülkemizde bunlar gerçekleşirken, kendini unutturmayan Korona Virüs’ de vaka sayıları artmaya devam ediyor. Bir türlü tam anlamıyla önüne geçemediğimiz, Covid -19 salgınında aşılanmanın yanı sıra vaka sayısı düşüşe bir türlü geçmiyor. Ne oldu da fazla rahatladık? Sokakta maskesiz gezen insanları görüyorum ve hayretler içerisinde kalıyorum. İlk aşı dozum sonrası ikincisini de geride bıraktığımız hafta içerisinde oldum. İkinci dozunda etkilerinden size bahsedeceğimiz söylemiştim. İkinci doz aşı ilki kadar etki etmedi. Sadece akşam saatlerinde başlayan kol ağrısı iki gün sürerek geçti. Başka herhangi bir yan etkide yaşamadım.
   Hayatın gündeminden bir türlü sanatın gündemine geçemiyorum. Biraz da sanat gündeminden bahsedelim. Çok sevdiğim Yönetmen Filiz Kaynak ve Güneş Baysal’ın yeri olan Ayrıntı Akademi’de bugün bir etkinlik gerçekleşiyor. “Didem Çivici ile Ağaç Sembolü ve Carl Jung: İklim Krizinin Ortasında İnsan ve Doğa” adlı semineri saat 20:00 -20:30 arasında gerçekleşecek. Sosyal medya hesapları üzerinden paylaştıkları bu etkinliğin güzelliği ise, “Korkunç yangınlara bir dirhem merhem olmak için, sahada fedakârca emek veren, istediğiniz dernek ya da STK’ya destekte bulunup, dekontunu yollayarak katılabileceğiniz bir etkinlik; Ayrıntı Akademi ve Didem Çivici işbirliğiyle” olması. Detaylı bilgi için; instagram hesaplarını ziyaret edebilirsiniz. Fişekhane sahnesinden sizlere daha önceki yazılarımdan birinde bahsetmiştim. Pandemi sürecinde sahnelerin açılmasıyla birlikte Fişekhane’de Açık Hava etkinliklerine başladı. Sabancı Vakfı 6.Kısa Film duyurusu yaptı. “ Konu Uzun, Film Kısa.” başlığı altında gerçekleşecek. Etkinliğin son başvuru tarihi 19 Kasım 2021. Kısa film başvurusu için daha detaylı bilgiye “kisafilmuzunetki.org” adresi üzerinden ulaşabilirsiniz. Türkiye’nin ilk açık hava Heykel parkı “ Loft Sculptville.” Bodrum’da modern köy yaşamının oluşturduğu ve geçen yaz tatilcilerini ağırlamaya başlayan Bodrum Loft’ta açıldı. Türk ve uluslararası 11 sanatçıya ait heykel ve neon işlerden oluşan sergi 21 farklı eser ile eylül ayının sonuna kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek. Bodrum’da olan ya da yolu düşen olursa ve tabi ki yangınlar ile baş edebilirsek ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Sağlıkla, Sevgiyle ve Sanatla kalın…
Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU