Klasikten Çok Uzak: Romeo & Juliet

Artık hayatımızın rutini haline gelen, alıştığımız bir hafta sonundan daha merhaba! Gün geçmiyor ki gündemler can sıkıcı bir habere rastlamayalım. Korona vaka sayısı artış gösterirken, aynı zamanda şimdilerde ise ülkemizde Covid-20 yani mutasyonlu virüs sayısı ülkemizde artış gösteriyor. Ne yapacağımızı şaşırdık, işin sonu bir türlü gelmiyor…
Uzmanların açıklamalarına göre mutasyonlu virüs çok daha hızlı yayılıyor. Tehlikeli hale gelen ve gün geçtikçe ülkemizde artış gösteren Covid-20 için yapılan aşılar yeterli olacak mı? Bu merak ettiğim bir konu. Bu sürecin önüne nasıl geçeceğiz? Daha ne kadar her şeye dikkat ederek, soyutlanarak ve kapalı kalarak yaşayacağız? Virüs beklenenin aksine insanların bağışıklık sistemine ve insan vücuduna uyum sağlayamadı. Peki, şimdi ne olacak demekten başka bir şey de yapamıyoruz. Her gün yeni bir gelişme, artık biteceğine dair bir çözüm haberi bekliyoruz. Bunu da yaşayarak göreceğiz.
Gündemi ve virüsü bir kenara bırakarak bu hafta izlediğim en ters köşe oyundan bahsetmek istiyorum. İsmini gördüğümde ve daha önce aynı platformun oyunlarını izlediğimde az çok karşıma ne çıkacağını tahmin ediyordum. Fakat tamamen ters köşe oldum. Hiç beklemediğim bir uyarlamayla karşıma çıktı diyebilirim. Çok da keyifle izledim. Her hafta bir yenisinin yayınlandığı Dijital Sahne’nin bu haftaki oyunu William Shakespeare’in ölümsüz eserlerinden birçok kez sahneye uyarlanan ve uyarlanmaya devam eden Romeo & Juliet eseriyle karşımızı çıkıyor. Bugüne kadar uyarlananlar arasında en iddialı Romeo & Juliet olduğunu söylemeliyim. Başından sonuna kadar seyirciyi ters köşeye yapan bir uyarlama olmuş. Uyarlamasını ve yönetmenliğini İbrahim Çiçek üstleniyor. Ne diyebilirim ki, İbrahim Çiçek gerçekten farkını bir kez daha ortaya koymuş. Sahne dekoru olabildiğince sade, Romeo ve Juliet’in en popüler sahnesinde dekor olarak sadece bir merdiven ve göz alıcı bir dolunay seyirciyi karşılıyor. Merdivenlerin tepesinde Juliet ama kesinlikle bu tanıdığınız ve bildiğiniz bir juliet değil! Klasiğinden oldukça farklı, özgüvenli, iddialı, çekici ve Romeo’yu kullanan bir Juliet var karşımızda. Oyunun başlangıcında Zorlu PSMmekanını oyuna çok başarılı bir şekilde dâhil ederek dijital oyunda mekân kullanımı gerçekleştirmiş. Oyunun kostümleri karakterlerin bire bir yansıması olmuş. Juliet karakterine Miray Daner başarılı bir performans ile hayat veriyor. Serseri aşık, çete üyesi olarak karşımıza çıkan Romeo karakterine ise Kerem Arslanoğlu hayat veriyor. Kendisini ilk kez bir oyunda izliyorum. Performansı oldukça başarılı olan oyuncuyu bundan sonraki işlerinde de takip edeceğim. Klasikten uzaklaşan günümüz gençliğine vurgu yapan oyunda Shakespeare dili ara ara kullanılırken, oyundaki dil kullanımında günümüz gençlerine hitap eden bir tercihyapılmış. Oyuna eklenen şarkı ile birlikte Miray Daner’in sesinin güzelliğinin de bu oyunda ortaya çıktığını belirtmeden geçmek istemiyorum. İtaatkâr olan Romeo ve onun üzerindeki etkisini kullanan bir Juliet izliyoruz. Oyunda dikkatimi çeken küçük hata sadece kamera açısının oyuncunun hareketinde geç kalması oldu. Keyifli bir uyarlama olmuş. Emeği geçen herkesin emeğine yüreğine sağlık. Alkışınızın ve izleyicinizin bol olması dileğiyle. Dijital Sahne’nin serileri arasında en sevdiklerimden biri oldu. Sizlerde Zorlu PSM’nin, YouTube kanalından kendinize 19 dakikalık bir zaman yaratabilirsiniz.
Her zaman sergilerini merakla beklediğim Refik Anadol’un kişisel sergisi “ Makine Hatıraları: Uzay” 18 Mart – 25 Nisan 2021 tarihleri arasında Pilevneli Dolapdere’de sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Kaçırılmaması gereken sergilerden biri daha… Listenize eklemenizi öneririm.Dikkat çeken bir belgesel!Özel tiyatroların korona virüs sürecinde neler yaşadığını anlatan mini belgesel       “ Mevzu: Alkış Mesafesi”ni,YouTube üzerinden Mevzu hesabından izleyebilirsiniz. Süreç çok güzel anlatılmış, Özellikle izlemenizi tavsiye ediyorum.
Sevgiyle, Sağlıkla ve Sanatla kalmanız dileğiyle…
Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU