Gündem iç açıcılığını kaybetti. Yeniden artmaya başlayan korona virüs tablosuyla birlikte en
başından beri yaşadığımız süreçten hep birlikte bir ders çıkartamadığımız ortaya çıktı. Artan vaka
sayılarıyla birlikte insanlar tedbir almadıkça ve rahat bir normalleşme yaşadıklarından olsa gerek ki,
Büyükşehirlerde maskesiz gezen herkese ceza kesilmesi kararı alındı.
Neden bazı şeyleri kendimiz bulamıyoruz da birilerinin önlem alarak zorunluluk haline getirmesini
bekliyoruz. Öğrenme konusunda hala güçlük çekiyoruz belli ki! Dayatmalar ve zorunluluklar olmadığı
zaman kendimizi bile düşünmüyoruz. Covid -19’un başından beri ciddi bir emek veren sağlık ekipleri
ile empati kurmak gerek aslında biraz durup düşünmeli, anlamaya çalışmalı diye düşünüyorum.
Ailenizden, çocuklarınızdan ve evinizden kendi hayatınızı riske atarak, başkalarının hayatlarını
kurtarmaya çalışsaydınız isyan etmez miydiniz? Ben ederdim. Biraz anlayış, biraz önlem ve hastaların
artık bitmesini sağlıkla aileme kavuşmayı isterdim. İnsanları kendi başına bıraktığınızda alınmaya
tedbirler maalesef ki zorunlukla para cezası ile caydırıcı hale getirilmesi gerekiyor. Artan vaka
sayılarına rağmen aslında içim son zamanlarda daha rahat diyebilirim. “Neden?” derseniz. Çünkü
salgının başındayken, sağlık ekipleri virüsü tanımıyor ve nasıl bir tedavi yürüteceklerini bilmiyorlardı.
Karşılarına gelen Covid -19 tanılı bir hasta üzerinde hangi tedavi yolunu izleyeceklerini artık
biliyorlar. Bu bir nebze de olsa iç rahatlatıcı bir bilgi diyebilirim.
Korona salgının bir diğer yüzü ise sosyal medya ağları oldu. Sanat kurumları birçoğu etkinlikleri
sosyal medya üzerinden canlı yayınlar ile gerçekleştirip herkesi sanat ile buluşturmayı tercih ederken,
bazı kişilerde kendilerini ön plana çıkarmak için kullandı. Kendilerini ön plana çıkarmak varlıklarını
daha da popülerleştirmek isteyenler tabi ki oldu ve sosyal medyanın gücüne sığındılar. Çağımızın
teknoloji ve ellerimizden düşmeyen telefonlarımızdan ibaret olduğunu düşündüğümüzde çok akıllıca
bir hamle yaptılar. Ama artık sıktı. Bitmesi gereken sezonda bitmeyen, uzatılan dizi formatına döndü.
Ya farklı şeyler yaratılmalı ya da bu bir dönemdi yararlandık bitti denmeli. Sosyal medyadan
bahsetmişken geçenlerde İnstagram üzerinden yapılan story testlerinden birine denk geldim. Soru şu
tiyatrolar dijital mecra formatına geçmesini ister misiniz? İstemez misiniz? Benim için düşüncesi bile
korkunç diyebilirim. Sahne tozu, seyirci, birkaç saatlik farklı bir dünyaya ziyaret kesinlikle dijital
mecra üzerinden gerçekleşmemeli. Oyunlar mekânlarında seyircisini ağırlamalı diye düşünüyorum.
Oyun izlemeyi çok özledim. Sizler için oyun tavsiyeleri yazmayı da çok özledim. Bir an önce salgının
geçip, tiyatro oyunlarındaki seyirci koltuğundaki yerimi almak istiyorum. 1 Temmuzda hayata geri
dönecek olan sanat kurumlarının ve Tiyatrolarının yeni oturma düzeni ve tedbirlerini merakla
bekliyorum.
Her şeyin yoluna girdiği, toplu olarak akıllıca hareket etmeyi öğrendiğimiz bir gelecek diliyorum.
Sevgiyle ve Sağlıkla kalın.
Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU
YORUMLAR