Bir çığlık atılıyor ve kimse tarafından duyulmuyor. Sanki hiç çıt çıkmıyormuş, sorun yokmuş gibi…
Fakat Tiyatroların hepsi serzenişte! Peki, neden?
21 Eylül 2020 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından duyurulan “Özel Tiyatrolara Rekor
Destek” yapılandırılması anlaşılan o ki hiç de destek olmadı. Geçtiğimiz hafta içinde birçok tiyatro
salonunun sosyal medya hesapları üzerinden tepkilerini dile getirecek paylaşımlarda bulunmaları
dikkatimi çekti. Özel Tiyatroların sırtına binen vergi yükü maalesef doğrulmalarına izin vermiyor.
Bunun karşılığında ise içinde olduğumuz pandemi süreci içerisinde tiyatrolara tam manasıyla bir
destek gerçekleştirilmiyor diyebiliriz. Özel Tiyatrolara Rekor Destek yapılandırmasından her tiyatro
yararlanamıyor. Tiyatroların başvurularının kabul edilmesi için SGK borçlarının olmaması gerekiyor.
Yüksek vergi uygulanan tiyatroların vergi borçlarına göre destek alma koşulu konulması pek uygun
değil. “Ülkemize ve gündeme baktığımızda vergi borcu olmayan kaç tiyatro vardır?” sorusunu sormak
gerek. Tiyatroların sadece yükümlülükleri vergi ödemelerinden oluşmuyor maalesef ki. Mekân
kiraları, sahne dekorları, kostümleri, elektriği, o, bu derken borç aldı başını yürüdü. Başlayan pandemi
süreci ile sezonu erken kapatmak zorunda kalan sahneler sezonda geçirmeleri gereken aylarını da boş
geçirdiler. Peki, çalışamayan sahne hangi birisini ödeyecek, desteğin amacı ne? Zor durumda olan
tiyatrolarımızın ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan talebi: Zor durumda olan tiyatroların durumlarını
fark edip, desteği alamayan tiyatrolara destek vermek adına yeni bir düzenleme yapmalarını ve vergi –
SGK yükümlüklerine muafiyet taleplerini de gündemlerine almalarını istiyorlar. Sosyal medya
üzerinden tiyatroların sayfalarında biraz gezinirseniz çığlıkları duymamanızın imkânı yok. Altkat
Sanat, Tatavla Sahne, Mahşer-i Cümbüş, Yolcu Tiyatro, Kadıköy Theatron, Alesta Tiyatro, Kadıköy
Emek Tiyatrosu, Tiyatro HemHal, Moda Sahnesi ve Ekip Kafile benim dikkatimi çeken tiyatrolar…
Eminim dikkatimden kaçan daha çok tiyatro var. Umarım bir an önce tiyatrolara verilen desteğe şahit
oluruz. Çok hoşuma giden bir sanatsal yapılandırmayı da sizinle paylaşmak istiyorum. Yeni
Zelanda’nın Wellington Şehri, Grande Exhibitions iş birliği ile Vincent Van Gogh’un sanat eserlerini
açık hava deneyimiyle dış mekânda sanatseverlerle buluşturuyor. Yaratıcılık önemli ve değerli bir
şeydir. Yeter ki kullanmak iste ve kullanmayı bil. Sanata verilen değer açısından sizinle iki farklı olayı
paylaştım. Bu iki olayın değerlendirmesi siz değerli okuyucularıma aittir…
Ülkemizdeki tiyatrolar vergi yükü, borç, destek diye sesini duyurmaya çalışırken, Berliner Ensemble
pandemi sebebi ile söktüğü koltuklarını geri yerleştiriyor. 25 Eylül 2020 tarihinden itibaren yaklaşık
%50 kapasite ile seyircisini ağırlamaya başladı. Geride bıraktığımız hafta Oyun Atölyesi’nde tüm
tedbirlerle beraber 29 Eylül 2020 akşamı “Pencere” adlı oyunu ile sezonu açtı.
Ekim ayı boyunca sahnelerinde özel tiyatroları ağırlayacak olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir
Tiyatroları Kasım Ayı boyunca da özel tiyatroları ağırlamaya devam edeceğini duyurdu. Güzel şeyler
yapan güzel insanların olduğunu bilmek insanın içini biraz olsun ferahlatıyor. Alkışın sahibini hepimiz
biliyoruz.
Kalbi güzel insanların varlığını fark ettiğimiz daha fazla günlerimizin olması dileğiyle… Sağlıkla,
Sevgiyle ve Sanatla kalın…
Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU
YORUMLAR