2017 yılında Danimarka Meclisi’ne, ailelerin istemedikleri bebeklerini “anonim olarak” bırakabilecekleri “bebek bırakma kabinleri” kurulmasına ilişkin öneri verildi.
Bir süredir manastırların, hastanelerin ve çeşitli kürtaj karşıtı kuruluşların içinde,bebeklerin bırakılabilecekleri bebek kutuları kullanılıyor.Kapak açılıp bebek bırakıldıktan sonra bir alarm ya da zil çalıyor, yetkililerin orada bir bebek olduğundan haberdar olması sağlanıyor.
İlk kez Roma’da, 1198 yılında kullanılmaya başlayan bu sistemin ilk örneklerinden biri, inşaatı 726 yılında tamamlanan ve bugün konferans merkezi olarak hizmet veren eski Roma Santo Spirito Hastanesinde bulunuyor.
1198’de Papa olan III. Innocent, 1170 yılında, bir tapınak şövalyesi olan Guy de Montpellier tarafından, terk edilmiş çocuklar için açılan hastaneyi ziyaret ediyor, beğeniyor ve Papa olduğunda benzerlerinin Roma’da da kurulması için emir veriyor. Bebek bırakma kutuları da bu dönemde ortaya çıkıyor. Amaç; evlilik dışı doğan, bakılamayan bebeklerin sokağa bırakılarak ölmelerini engellemek.
Bırakanın kimliğini saklamak istemesi de bu sistemi kullanışlı hale getiriyor.
17. yüzyıla kadar ise sistemde bir yavaşlama oluyor. Bırakılan çocuk sayısı azalıyor. Sonraki yüzyılda ise yine bir patlama yaşanıyor; 1770’lerde toplam nüfusu 600 bin civarı olan Paris’te, sadece kilisenin kurduğu çocuk bakımevlerine terk edilen bebek sayısı 7.690. Eğer bebeği terk eden kişi, üzerinde bebeğin isminin yazılı olduğu bir notu bebeğin giysisine iliştirmemişse, bebeğe genelde bırakıldığı kurumun ismi veriliyor.
Bu kutular, melek beşiği, umut beşiği gibi isimlerle birçok ülkede hala kullanılmakta
Günümüzde, Hindistan ve Pakistan’da kullanılmasının temel amacı, özellikle yeni doğan kız çocuklarının öldürülmesini engellemek.
Bizde ise durum cami avlusuna bırakmak şeklinde vuku buluyor bildiğiniz gibi.
Roma'dan beri devam eden bu sistemde yer alan çocuklara dair belge az.
Almanya, Çekoslavakya, Polonya ve birkaç ülkede daha sistem devam ediyor. Bakılamayan bebeklerin söz konusu şekilde bırakılmaları yasal.
Ülkemizde terk edilen çocuk sayısı ise gerçekten iç acıtıyor.
Çocuk olmanın zor olduğu bir dünyayız, yüzyıllar öncesinden beri...
HAYATIN İÇİNDEN HİKAYELER
YORUMLAR