BIRAK SURİYE'Yİ, ASGARİ ÜCRET NE OLACAK ONU SÖYLEYİN!

Yandaş medyayı yanına alıp, Suriye’yi kurtardık diye yayın yapıyorlar.
Umarım önümüzdeki günlerde daha yüksek bölgesel bir kaosla karşılaşmayız.
Kimi gazeteciler gidiyor yılbaşı ışıklarını anlatıyor, kimi gidiyor kahvenin kaç para olduğunu anlatıyor.
Baya savaş magazini.
İzleniyor da.
Bu politika iktidarın işine geliyor.
Bak Çalışma Bakanı beyefendinin sözleri hiç umut vermiyor. Her yıl hüsrana boğulan emekçiler, asgari ücretin de insaflı yapılacağına inanmıyor.
Halk umutsuz.
Halk mutsuz.
Asgari ücretin en fazla 25 bin lira olacağına inanıyor insanlar.
Nasıl geçinecek, bilen var mı?
Bir ülke düşünün ki, bölgesel güç olduğunu iddia ediyor ama o ülkede yardımla yaşayan çocuk sayısı 10 yılda 4 kat artmış. 170 bin çocuktan bahsediyorum.
Her gün gazetelerde öğretmen intiharları göirmeye başladık. Uzun yıllar atanamıyor, KPSS’den yüksek puan alıp mülakatta eleniyor. Az değil, bakın böyle 1 milyon öğretmen var.
Bunalımdalar…
Öğrencilere yine cami temizletmişler mesela.
Patates, soğan bile lüks olmuş, karbonhidrat nesli yetişiyor.
Adalet yok ama arka arkaya adliye binaları açılıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2025’te 131 milyar lira harcamaya hazırlanıyor, başkanı kendisine Mercedes’i çok gördüler diye gönül koyuyor.
Açlık, liyakatsizlik, adaletsizlik, tutarsızlık gırla giderken, Suriye’den esen rüzgârla AKP’nin oyları yükselişe geçiyor.
Gel de anla…
 
 MUSTAFA ÖZBEY