GAZZE NİREEEE, İSTANBUL NİRE?

1989 yerel seçimlerinde reklam kampanyası yürüttüm.
Sokak tiyatroları kurdum.
Profesyonel oyuncularla birlikte kamyonun arkasında sokak sokak dolaştık.
Yerel seçimlerdeki eleştirimizi mizahla yaptık.
Ödüller aldık.
Ben eski bir profesyonel reklamcı ve siyasetçi olarak yemin ederim size bu kadar komik bir seçim
dönemine rastlamadım.
Bu ne yahu?
Nereden buldunuz Murat Kurum’u?
Her gün bir gaf, her gün metin yazarına ihtiyaç duymayan bir komedi!
Ne demiş?
“31 Mart’ta Gazze’deki mazlumlar sevinecek. Gazze’de elini bize uzatan kardeşlerimiz, Gazzeli
yavrularımız sevinecek. Gazze’nin özgürlüğü için İBB olarak Gazze’ye yapacağımız yardımlar için 31
Mart’ta milletimiz gerçek belediyecilikten yana tavrını koyacaktır.”
Bak bak!
2019’u hatırlayın.
Sisi mi Binali mi diyen Erdoğan, 14 Şubat’ta Sisi’yle buluştu. Sisi oldu yine ‘dostum Sisi’…
“Bunlar kazanırsa sayaçlarınızı teröristler okuyacak” dediler, öyle de olmadı.
“Bunlar kazanırsa yardımlarınızı kesecekler” dediler. Öyle de olmadı.
Emekli Büyükelçi, şimdi CHP milletvekili olan Namık Tan, o kadar güzel söylemiş ki: “Davos’taki ‘one
minutes’ olayından bu yana mazlum Filistinliler üzerinden oy devşiriyorsunuz. Sizde hiç utanma yok
mu? Şimdi de Gazze’deki mazlumları kirli siyasetinize alet ediyorsunuz. Yeter artık! DİYE….
Gerçekten yeter artık.
Masum çocuklar, analar, babalar, yaşlılar, gençler ölüyor.
Ölmeseler, açlıkla mücadele ediyorlar.
Bu savaş biter mi, ne zaman, nasıl biter, nasıl toparlanırlar, bilinmez..
Gelmiş, İstanbul seçimiyle bunu bağdaştırıyor.
Siz önce Beykoz’un nerede olduğunu öğrenin, sonra aday olun, sonra halkın
karşısına çıkın.
Artık bize de yazık… Ağlanacak halimize gülmenin de sınırını aştık…
MUSTAFA ÖZBEY