Nevşehir’de billboardlar marifetiyle Kemal Kılıçdaroğlu’nu terörle ilişkilendiriyorlar.
Trabzon’da Kılıçdaroğlu’nun yüzünün yarısını Selahattin Demirtaş yaparak, “Dikkat attığın oy Mehmetçiğe kurşun olmasın’ diyen afişlerle sokağı donatıyorlar…
Karayılan’ın sesinden montajlı videolar yapıp meydanda halka izlettiriyorlar…
Seçmen algısını değiştirmek adına tam da iktidara yakışan bir kara propaganda yöntemiyle seçimin ahlakını bozuyorlar.
İktidarın her türlü imkanını kullanarak hiç de adil olmayan bir seçim süreci yönetiyorlar.
Buna karşın muhalefet, sevgi dilini önceledi. Herkes birbirine kalp yapmaya başladı, ‘sana söz’ dedi, baharı müjdeledi. Ama bu taktik her zamanki gibi sadece kıyılarda işledi.
Anadolu pozitif kampanyaya sırt çevirdi… Tencereyi boşaltan seçimi kaybeder düsturu bu seçimde hem de tencere bu kadar boşken işlemedi. Güvenlik, terör gibi hassasiyetlere bu ülkenin topraklarında mesafeli durulamayacağı anlaşıldı.
Dün Ekrem İmamoğlu sokakta gezerken peşinde kameralar vardı. Dikkat ettiniz mi yurttaşlar yanına yaklaşıp ne soruyordu? “CHP, PKK ile işbirliği yapıyor, Öcalan’ı çıkarmak istiyorlar”…
Birinci tur gösterdi ki efendilikle bir yere varılamıyor.
Üstelik muhalefetin iktidarın yaptığı gibi montajlı kasetlere ihtiyacı yok…
Gerçekleri var…
Atatürk’ün adını anmayanlar… Ne mutlu Türküm diyemeyenler… 2019’da Öcalan’ın mektubundan medet umanlar, şimdi Hizbullah’ın uzantısı olmakla suçlanan HüdaPar ile yol yürüyenler...
Sedat Peker’in ifşalarını da unutmamak gerekir…
Suriyeliler sorununu yaratanların çözemeyeceğini bilmek gerekir…
Siz güvenliğinizi bu kadar öncelerken inandıklarınızın sınırları yol geçen hanına çevirdiğini unutmamanız gerekir.
Siz bir kuru soğana muhtaçken, ejder meyveli içeceklerle mest olanları unutmamanız gerekir…
Size et alamadığınız için tavuk etini önerenleri, şimdi o tavuğu dahi alamaz hale geldiğinizi..
Beslenme çantasını dolduramadığı için okula gitmeyen çocuklarınızı…
Başkalarının çocukları serpilip büyürken, sizinkinin gıdasızlıktan bodur kaldığını…
Soma’da yediğiniz tekmeyi,
Depremde gelmeyen çadırı, tuvaleti, enkaz altında kalan akrabanızı…
Hayatını kurtarmak için sizden millerce uzağa gitmek için hayal kuran evladınızı…
Unutmayın…
Sandık başına gidin… Olmuyorsa oy verdiğiniz siyasetçiyle seçim sonrası hesaplaşın…
Gerekirse onu emekliye ayırın…
Ama payınıza düşeni yapın… Oy verin…
Ve lütfen her şeye gözünüz kapalı inanmayın… Sizi kandırmalarına izin vermeyin…
Mustafa ÖZBEY
YORUMLAR