1 Mayıs 1988'de aramızdan ayrılan büyük sanatçı Altan ERBULAK'ın bir anısı: Ruhu şad olsun... "Kalabalığın arasından çıkan bir adam elindeki kartviziti kapıdaki görevliye uzatır:" Şeyy, bunu size vermemi istediler" Daha önce uzattığı kartviziti okuduğu hiç kimseyi içeri almayan görevli, göz attığı kartvizitte klasik bir istekte karşılaşır.: "Kart hamili yakınımdır, maça alınmasını rica ederim. "Karşısındaki adamı kovmadan önce ne olur, ne olmaz diyerek kartın arka yüzünü çeviren görevlinin gözleri, okuduğu isim karşısında fal taşı gibi açılır: "Beyefendi sizi Altan Erbulak mı gönderdi? "Evet dercesine, başını sallar. Görevli, "Siz lütfen içeri buyurun" diyerek ünlü sanatçının arkadaşını basın ve şeref tribünü kapısından içeri alır. Haliyle de, elinde bir kartvizit olduğu halde maçı alınmayanlar homurdanır. Kapıdaki adam sert çıkar: "Duymadınız mı yahu, adam Altan Erbulak'ın yakını." Aslında o gün, kapıdan içeri giren adam Altan Erbulak'ın ta kendisidir. Bir sonraki Fenerbahçe-Galatasaray maçına giden Altan Erbulak, gazeteci kimliği ile basın ve şeref tribünün kapısından içeri girerken, aynı görevli tarafından durdurulur... Ünlü sanatçı "Ben, Altan Erbulak" dese de, görevli karşısında duran 1.64 boyundaki adama bakarak şunu söyler: "Sahtekar, Koskoca Altan Erbulak böyle mi olur?" Altan Erbulak, tarihimizde, kendi kartviziti ile kendine torpil yapan tek insandır.....
YORUMLAR