Seçim kampanyalarında en agresif konuşmaları yapan ve adından en çok bahsettiren lider İnce oldu... Bazen bir bölen, bazen bir mağdur olarak bahsettirdi kendinden.
Hep aynı şeyi söyledi, "FETÖ bana kumpas kuruyor, arkadaşlarım da paylaşıyor..."
Sonunda kalbinden rahatsızlandığı ve mitingleri iptal ettiği yolunda haberler geldi... Öncesinde Türkiye'de belaltı siyasetin, ahlaksızlığın dibi olan kaset dedikoduları gibi...
O noktada Kemal Kılıçdaroğlu, kendine yakışanı yaptı ve onu Halil İbrahim Sofrası'na çağırdı. "Gel beraber mücadele edelim" dedi.
Sofraya oturmadı henüz ama adaylıktan çekildi... Fakat sonunda söylediği "Bunu memleketim için yapıyorum. Bir kanal açmaya çalıştım. Bahaneleri kalmasın. Yoksa seçim sabahı bütün suçu bize atacaklar" sözleri dikkate değerdi... Muhtemelen seçimden sonra da "Sayemde kazandılar" diyecektir.
Üstelik bahaneye ihtiyaç olmadığı açık... Zaten kazanan bir Millet İttifakı var...
Uzun yıllardır CHP'den fazla oyu olduğunu, yüzde 30 gibi rakamlara sahip olduğunu söyleyen İnce, son günlerde büyük bir hızla düşüşe geçti.
Şimdi kahraman olmak için son şansını kullandı...
Yüzde 60 alacağı iddiasıyla meydana çıkan İnce'ye en büyük desteği iktidar medyası verdi. Her 'bölen'e sahip çıktığı gibi...
Siyasetin ahlaksız kaset refleksleri umarım bu seçimle mezara gömülür...
Umarım hepimiz bir insanın vatana faydalı olup olamayacağı üzerinden değerlendirme yapabilecek akla sahip oluruz...
Umarım seçmeni de siyasetçisi de aklını başına alır... Yoksa bu ahlaksızlıkla bizim işimiz zor...
İnce'nin adaylıktan çekilmesi kime yarar sorusunun yanıtı basit: Kendisine çok yarar, Millet İttifakı'na da biraz yarar... Ama en çok Türkiye'nin geleceğine yarar... Aklımızı başımıza alıp, siyaseti, siyasetçiyi doğru konumlandırmamız şartıyla...
Mustafa Özbey
YORUMLAR