Çok zorlu bir Futbol sezonu daha sona erdi, ve ben iyi bir Beşiktaş'lı olarak aynı çocukluk günlerimdeki gibi büyük bir mutlulukla çifte Şampiyon'luğu elimde Beşiktaş Bayrağını sallayark kutladım. Tüm Camiaya bu kupalar hayırlı olsun. En başta çok zor imkanlar içninde sezona başlayan, büyük borçlar ve transfer yapamama durumları konuşulurken, ben sezon başlamadan tüm olumsuzluklar karşısında, Beşiktaş'ın şampiyonluğuna ve Sergen Hoca'nın o güne kadar olan, istikrarsız performansını düşünüp, inancımın olmadığını yazmıştım. Çünkü diğer tarafta bu takım antrenörsüz bile şampiyon olur denilen, mutlak favori Fenerbahçe ve müthiş zengin kadrosuyla vede çok tecrübeli Hoca Fatih Terim ile lige hazırlanan bir Galatasaray vardı...
Beşiktaş bu sezon tek kelimeyle büyük bir mucize yarattı, Başkan ve yönetimin müthiş hamleleri, devre arasında mutsuz Sergen Hoca'yı sevindiren nokta transferler ve en önemlisi Futbolda çok zor yakalanan takım ruhunun oluşması, ayrıca birkaç sezon önce gönderilmelerini defalarca eleştirdiğim Larin ve Aboubakar'ın inanılmaz performansları bir araya gelince, Beşiktaş'ın büyük bir başarı yakalaması kaçınılmaz oldu. Sergen Hoca'da Futbol bilgisini ve becerisini katarak bu başarıda büyük pay sahibi olup, artık gerçek Hoca'lığını ilan etmiş oldu. Hoca'yı ve tüm Futbolcuları, ayrıca teknik kadroyu yürekten kutluyorum.
Süper ligde oynayan iki takımın kalbimdeki yeri çok farklıdır, biri Şampiyon Beşiktaş diğeri herzaman gönlümün şampiyonu Karagümrük'tür. Çünkü siyah beyazlı formayı yıllarca giymiş bir Baba'dan Beşiktaş'lı ve çok eski zamanlarda Kırmızı Siyahlı Formayı giymiş bir Dede'den iyi bir Karagümrük'lüyüm. Çocukluğu ve gençliği Karagümrük'te geçen rahmetli Dedem'in anlattıklarının bazılarını, ama Babamın anlattıklarının tamamını hatırlıyorum, Dedem üç savaş yaşamış, Karagümrük'te tulumbacılık yapmış ve Kırmızı Siyahlı formayı giyip, kulübün ilk yıllarında Futbol oynamış, lakabı ise ''KELLE KEMAL” mış. Uzun süren transfer teklifinden sonra Siyah Beyazlı formayı giymek nasip olmamıştı ama almış olduğum teklif Futbolculuk hayatımda unutulmaz bir anı olarak kaldı, ama Dede'min giydiği formayı giyebilmekte benim için unutulmaz başka bir anı olarak kaldı hayatımda.
KARAGÜMRÜK kuruluşunun 95. yılında ve ben gönlümün şampiyonu takımımı yürekten kutluyor, nice 95 yıllar daha diliyorum, mükemmel bir Başkan ve yönetimle bu sezondan çok daha başarılı sezonlar yaşanacağına tüm kalbimle inanıyorum. Bir yarım Şampiyon Beşiktaş diğer yarım ise Gönül Şampiyon'um Karagümrük’dür. Ayrıca birçok anıyı bize bırakan Dede'mede bu vesile ile Rahmet diliyorum.
Büyük hamleler, müthiş transferler ve Sayın Ali Koç'un takımı için büyük özveriyle gösterdiği üstün çaba tam anlamıyla alkışlanacak bir çalışmaydı, ama “Üç senede yaptığımız hatalardan ders çıkardık” diyen Sayın Ali Koç'un acemice yaptığı yanlışla, maalesef puan farkıyla Şampiyon olması gereken Fenerbahce ligi ancak üçüncü olarak tamamlayabildi ve yine kupasız kaldı. Futbolculuğunu örnek olarak köşemde defalarca dile getirdiğim Emre Belözoğlu en baştan büyük bir yanlıştı ve Şampiyonluğun kaçmasındaki tek sebepti. Maçlar başlamadan ısrarla yazmıştım bu yanlışa düşülmemeli diyerek ve neler olabileceğinide ilave etmiştim, Erol Hoca yalnız bırakıldı, kendisi olamadı ve gönderildi, bence baştan itibaren Emre'nin planı tamda buydu, okuduklarımdan anladığım kadarıylada en büyük destekçisi, takımla hiç ilgisi olmaması gereken Acun Ilıcalı imiş.
Dev futbolculuğuna güvenip, Hoca'lıktaki acemi çaylak oluşunu dikkate almayan Emre, büyük hatalar yaparak Fenerbahçe'nin başarısızlığının altına imzasını attı. Uyarılarımı bir kez daha hatırlatmak istiyorum, Mesut Özil alınmamalıydı, Pelkas sol acığa kaydırılmamalıydı ve Futbol hamalı olan Gustavo'ya dört elle sarılmak gerekirdi. Emre, maalesef Sergen Hoca gibi, Hoca'lığını ilan edemedi ve Sivasspor maçında yaptığı yanlışlarla sadece acemi'liğini tescil etmiş oldu. Takım bu sezona şimdiden %70 hazır ve yanlışlardan tecrübe kazandık diyen, çok saygı duyduğum Başkan Sayın Koç'a bir kere daha seslenmek istiyorum, bu büyük kulübe ve muhteşem kadroya yapabileceğiniz en profesyonelce hamle, takımın başına üst düzey yabancı bir Hoca getirmek olmalıdır. Tabiki böyle bir uygulamaya gidilirse, Emre’ninde bir süre Futbolu hiç bir sorumluluk almadan çok başka bir gözle Tv’den yada bir Hoca adayı olarak tribünden seyretmesi çok isabetli olacaktır.
Cimbom ve Fatih Terim için bu köşemde defalarca görüşümü bildirmiştim, tam üç yıldır Fatih Hoca'nın takıma verecek birşeyi kalmadığını ve değerli Hoca'nın artık torunlarına vakit ayırma zamanının gelmiş olduğunu yazmıştım. Geçen sezon müthiş bir kadroyla yaşanan tarihi başarısızlıktan sonra, bu sezon yine zengin kadrosuyla sezonu kupasız tamamlayan Galatasaray için söyleyeceğim tek şey sadece şu olabilir, ''BEN ESKİ GALATASARAY'I ÖZLEDİM''
Tolga Güneş
YORUMLAR