Böyle gelmiş böyle gider

25 Haziran tarihli ve TAHMİN başlıklı yazımda, neden Galatasarayın lig başlamadan kesin favorim olduğunu ve Ersun Yanal'ın erken Şampiyonluk açıklamasını, erken ve gereksiz bulduğumu yazacağımı belirtmiştim. Türk futboluna ve Milli Takımımıza maalesef hiç katkısı olmayan, ama kulüp başarısı için çok deneyimli Teknik kadroya ve özel futbolculardan oluşan oturmuş Şampiyon ekibi elinde tutan ve eksik görülen yerlere Nokta transfer yapan bir takımın, hala arayış içinde olan ve bazı takımların neredeyse kadrolarını sil baştan yaptığı bir durumda kesin favori olması bence en normal bir Tahmindir, ve günler geçtikçe benim düşünceme göre bu tahminim güçlenmektedir.

Geçen sezon sık sık bir konuya değinmiştim ve kulüplerimizin kongrelerini çoğunlukla lig sonrasına bırakmalarını, teknik direktörlerin ve yönetimlerin Temmuz ve Ağustos aylarında futbolcu arayışlarına devam etmelerini anlamakta güçlük çektiğimi yazmıştım. Ancak şu anda bu güçlüğü aştığımı düşünüyorum, çünkü artık anlama çabası içinde olmayacağım ve kendimi daha rahat hissedeceğim. Anladığım tek şey, böyle gelmiş böyle gider.

Bu spor politikasıyla, hiçbir zaman aşık atamayacağımız Şampiyonlar ligine kalmış tüm Avrupadaki takımlar transferlerini çoktan bitirmiş durumdalar. Kalbim daha önce belirttiğim gibi Türk takımlarının Avrupada çok başarılı olmaları ve benimde Almanyada çocukluğumda beni kızdıran arkadaşlarımdan rövanşı almak, ama ne yazıkki mantığım kesinlikle Galatasarayın UEFA daki tarihi başarısının bir daha hiç olmayacağını söylüyor. Evet Galatasaray geçen sezonun Şampiyonu ve benim favorim ama başka bir soruyada bu arada cevap bulmaya çalışıyorum. Onbir yabacıyla oynamak ve yine birçok yabancıyıda kadroda bulundurmanın tek amacı vardır, oda Şampiyonlar liginde kupa kazanmak yada final oynamak. Ancak bu olmuyorsa ozaman sadece kendi ligimizde kupa kazanmak bir sürü yabancı futbolcuyla olmamalı. İşte bu çelişki beni gerçekten üzüyor. Galatasaray gibi çok büyük bir Kulüp hem Şampiyonluğa oynamalı hem Türk futboluna yeni değerler kazandırmalı hemde Milli Takımımıza eskiden olduğu gibi 5/6 futbolcu vererek katkı sunmalıdır.

Yepyeni bir kadro kurma çabası içinde olan ve başarılı bir sezon geçireceğine kesinlikle inandığım Fenerbahçenin Hocası Ersun Yanal'ın Haziran ayında Fenerbahçeyi rakipsiz Şampiyon ilan etmesine önce çok şaşırdım ve inanamadım. Ama çok geçmeden aklıma yukarıda belirttiğim gibi TAHMİN başlıklı yazım geldi. Ne yazmıştım diye düşündüm, sonrada Ersun Hocada bir futbolsever ve herkes gibi onunda TAHMİN yapma hakkının olduğunu ve bu açıklamasınında zayıf ve erken de olsa, kendi taraftarlarına moral aşılayıcı bir davranış olduğunu kabullendim ve Hocanın TAHMİN'ine saygı duydum. Çünkü hepimiz ümitlerimizle yaşıyoruz. Ligin başlamasına çok az kaldı ve hepimizin heyecanı ve ümitleri hızla artıyor, şimdiden tüm Takımlarımıza yürekten başarılar diliyorum.

 

Tolga Güneş