Dün yapılan seçim sonrası, Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan'lığına, yani Kulübün en önemli ve en üst makamına seçilen Uğur Dündar büyüğümü kutluyorum. Çocukluğumdan beri, kendisiyle ilgili okadar çok şey dinledimki, Sayın Dündar'ın nasıl bir Fenerbahçe sevdalısı ve ne kadar büyük bir Fenerbahce'li olduğunu en iyi bilenlerdenim. Bunu nasıl ve nereden bildiğimi merak edenler olacaktır, çünkü Sayın Uğur Dündar, nasıl bir Fenerbahçe'li olduğunu gençlik yıllarında herkese kanıtlarken ben henüz doğmamıştım. Ama bu konudaki en önemli kaynağım, bana hem Beşiktaş’lı hemde Karagümrük'lü olmayı öğreten Babam'dır.
İstanbul'un tarihi ve çok özel bir semti olan, Samatya'da aynı mahallede yaşayan ve üç büyüklerin oynadıkları maçlardan sonra, birbirlerini kızdıran insanların Amatör ruhla, nasıl gerçek taraftar olduklarını çok iyi öğrendim. Nasıl ki Sayın Dündar büyük bir Fenerbahçe'liyse Siyah beyazlı formayı yıllarca giymiş, Beşiktaş futbol okulundan yetişmiş olan Babam'da öylesine büyük bir Beşiktaş'lıdır. İnanıyorumki, en güzel yıllarını Samatya'da geçirmiş bu insanlar, karşılaştıklarında yine çocukluk günlerindeki gibi, dostça ve gülerek birbirlerini kızdırmaya devam edeceklerdir. Çünkü spor, dostluktur arkadaşlıktır, birbirine saygıdır ve tüm kulüplerin varlığındanda ''TÜRK FUTBOLU'' doğmuştur. Uğur Dündar sadece Fenerbahce için değil, Türk futbolu için büyük bir kazançtır. Yazıma Türk Futbol'u ile devam ediyorum. Yıllardır tüm sebeplerini yazarak futbolumuzun çöküşünün kacınılmaz olduğunu yazmıştım. Şimdi o sebepleri tekrar burada yazmayacağım, testi çoktan kırıldı ve içindeki su aktı gitti. Şimdi ne testimiz kaldı nede suyumuz. UEFA listesinde 20. sıradayız, Kulüplerimiz borç batağı içinde ve ne yazıkki Milli takımımız yerden kalkamıyor. Yeni bir Futbol yasası çıkacak deniyor ve çeşitli söylemler var bu konuda, henüz tam ne olduğunu bilemiyorum, endişe içinde bende herkes gibi beklemedeyim. Bu yasanın, kulüplerin görüşü alınmadan çıkacağı söylentileri var ve içinde herkesi ürperten bir maddenin olduğu konuşuluyor. İçişleri Bakanı isterse Kulüp kapatabilecekmiş. Önce şaşırdım sonra düşündüm ve en sonundada gülüp geçtim. Çok anlaşılır bir misal vererek şimdilik bu konuyu noktalıyorum. Şöyle düşünelim, yasa çıkıyor ve herhangi bir İçişleri bakanı, karar veriyor ve Beşiktaş yada Trabzonspor kulübünü kapattım diyor. Aklıma eskiden beni cok güldüren bir söz geldi, ''VAY ANASINI SAYIN SEYİRCİLER'' Gecikmelide olsa TFF Başkanı istifa etti, tüzük gereği 2 ay içinde yeniden seçim yapılacak, bütün kalbimle temenni ediyorum umarım bu defa seçilecek olan Başkan ve yöneticiler sadece futbolun içinden gelen kişilerden oluşur. Eğer yine siyaset ile içiçe geçmiş bir Başkan ve yönetim işbaşına gelirse, ''DAĞ FARE DOĞURDU'' denir ve Türk futbolu düştüğü yerden kalkamaz. Tolga Güneş
YORUMLAR