Bu yazı başlığı, inanıyorum Süperlig'de rekorlar kıran Trabzonspor'u akıllara getiriyordur. Geçen sezon, biraz beceriksizlik ama daha fazla, son haftalardaki beraberlik rekoruyla şanssızlık sonucu Şampiyonluğu hediye eden Fırtına'nın bu sezon Kasırgaya döneceğine olan inancımı maçlar başlamadan yazmıştım. Şampiyonluğu özlemiş bir şehir, harika taraftarlar, müthiş işler yapan bir Başkan ve Yönetim ve tabiki birbirine inanmış çok kaliteli futbolcu kadrosuna sahip olan Trabzonspor, takımın başarılı ve bilgili komutanı Abdullah Avcı ile adeta Süperlig'de tsunamiye dönüştü. Lig’de tek namağlup takım olan Trabzonspor en az gol yiyerek aldığı puanlarla, Avrupada'da kendinden bahsettiriyor. Son düdük çalmadan maç bitmez diye çok önemli bir söz vardır futbolda, bu söze bende hep inanmışımdır, ama bazen çok özel durumlar vardır ve insana, ''GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ'' dedirtir. Sezon başındaki görüşüm ve inancım artarak devam etmekte ve ben çok erken olmasına rağmen, "ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇTİ” diyorum.
Yazılarımı okuyan değerli dostlarım çok iyi biliyorlar, hiçbir zaman oynanan maçların ardından, maç kritiği yapıp kim iyi oynadı yada goller nasıl oldu diye klasik yazılar yazmadım, bir yerlere yada bazı kişilere hoş görünme çabası içinde de olmadım. İki ay sonra bu köşemde tam dört yılımı dolduracağım ve herzaman bağımsız olarak önceden gördüklerimi, inandıklarımı ve tahminlerimi dile getirdim. Türk futbolunun kaçınılmaz çöküşünü, sorunları ve çözümleri elimden geldiği kadar dile getirdim. Üç büyüklerin hegomonyasının biteceğini, kimsenin söz etmediği star olabilecek futbolcuları, gol kralı tahminlerimi ve büyük başarılara imza atabilecek şehir takımlarına dikkat çektim. İlk başta Gomis, onu takiben Diagne, sonrasında hiç kimsenin adını ağzına almadığı Sörloth ve geçen sezon da Boupendza'nın gol kralı olabilecek özellikte futbolcular olduğunu hep ligin başında yazmıştım. Bu hatırlatmaları niye yaptığımı yazımın sonlarında değerli okuyucularım iyi anlayacaklar. Senelerdir, bazı yerlere bağımlı birçok yazar çizer, üç büyüklerin pahalı transferlerinden sayfalar dolusu bahsederken, ben istikrar abidesi Alanyaspor ve bu başarıya imza atan yöneticilerden vede yine kimsenin tanımadığı, Bakasetas, Babacar ve Davidson üçlüsüne dikkat çekiyordum. Yine aynı tarz manşetler atılırken, Nwakaeme, Ekuban ve adını Kuzey yıldızı koyduğum Sörloth gibi oyuncuların üç büyüklerde olmadığını söylüyordum. Yine üç büyüklerden masallar anlatılırken, bu sezon başında ben Fırtınanın kasırgaya dönüşeceğini, Hatayspor'un tehlikeli bir ekip olacağını, ayrıca gönlümün Şampiyonu Karagümrük'ün lige ağırlığını koyacağını yazıp, gol kralı Karagümrük'ten çıkarsa kimse şaşırmasın deyip Pesiç ve Bertolacci gibi önemli isimleri işaret ediyordum. Hayranlıkla seyrettiğim Akintola, Assombalonga, Bamba ve Okaka gibi futbolcuların star özelliklerini anlatma gayreti gösteriyordum. Bu isimler lige ağırlıklarını koydular, gol krallığı yarışında arka arkaya sıralandılar, puan cetvelinde Trabzon, Hatay, Alanyaspor, Karagümrük ve ligin sürprizi Konyaspor üst sıralarda yer aldılar. Ben bu takımlara saygı duyuyorum ve ayakta alkışlıyorum, değerli Başkan ve yöneticilerin yaptıkları transferlere ve çalışmalara ayrıca büyük saygı duyuyorum ve değer veriyorum. İşte bunları yazmamın, beni getirdiği nokta tam da burası, spor basınındaki adaletsizlik beni çok üzüyor, ligin ortalarında yer alan çökmüş bir Beşiktaş ve Galatasay, takımlarından biran önce gönderilmeleri gereken Hocaları Sergen Yalçın ve Fatih Terim için sayfalar dolusu yazılar yazmaya devam ediyorlar ve hala, ligin üst sıralarına gelebilmeyi, zor imkanlarla başarmış takımların hangi yöntemlerle ve hangi öngörülerle bu çizgiye geldiklerini merak edip gündeme bile getirmemeleri çok düşündürücü ve üzücü. Karagümrükspor'un tesis sorununa yabancı kalmak kimin içine siniyordur diyede ayrıca merak ediyorum. Geldiğinden beri, ikinci sezondada Fenerbahçe'ye zerre katkısı olmayan, ama son maçta Cimboma gol attı diye manşet olan Mesut Özil yazılarına baktıkça, diğer takımlara, star oyuncularına ve harika işler yapan yöneticilerine yapılan haksızlığa ve umursamazlığa çok daha fazla üzülüyorum. Ama kimse unutmasınki, kendi sayfalarında kalem oynatmakla, ne star, ne gol kralı nede Şampiyon olunmuyor, ne demiş büyüklerimiz, ''SU AKAR YOLUNU BULUR'' Bu sezon sonunda herkes mutlaka özveriyle çalışmanın karşılığının nasıl alındığını görecektir. ''GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ'' Tolga Güneş
YORUMLAR