NE OLUYOR BİZE

Spor barıştır, arkadaşlıktır, birleştiricilik ve paylaşımcılıktır ve tabiki centilmenliktir spor dili aynı müzikte de olduğu gibi evrenseldir. Ortak adıda Fairplay dir. Toplumun hemen hemen her kesiminde sorulan acı bir soruyu bende kendime soruyorum  “BİZE NE OLUYOR.”

Heryerde kavga dövüş, birbirine düşman gibi bakan insanlar ve ekmeğinin peşinde çaresizce koşan üzüntülü ve tedirgin insanlar. Sanki pimi çekilmiş ve patlamaya hazır el bombası gibiler. Tabiki hepimiz o kişileri anlamaya çalışmak zorundayız. Ama birde Madalyonun diğer yüzü var, bir eli yağda bir eli balda yaşayan paranın şımarttığı ve kendilerini toplumda dokunulmaz  ve hesap sorulamaz olarak görenler, işte bunu kabul etmek mümkün değildir. Özellikle sporcu ruhu taşıyanlarda şiddet, hava atma, ben yaparım olur düşüncesi bence insanlar arasında anında ters tepen duygulara yol açıyor. Şahsen ben hiç tanımadığım halde başarılarını alkışlamış, Galatasarayın dışında Avrupada ün yapmış ve Ülkemin Milli takım hocası olan Fatih Terimin, hem klasına hem yaşına hemde kariyerine hiç yakıştıramadığım ve içime sindiremediğim lokal basma ve dayak yeme olayını hala kabul edebilmiş değilim. Sade bir vatandaş olararak, Fatih Hocanın bu yaşta dayak yemesi benim içimi acıtmıştır, ayrıca kompleksli ve para şımarığı olan diğerlerine ne söylemek lazım ?!

 

Mesela Başakşehirli Emre Belözoğlu futbolculuk hayatında yaptıklarını tek tek saysak roman olur...

 

Gökhan törenin takım arkadaşlarını silahla tehdit etmesi...

 

Burak Yılmazın otobüs şoförü ile ettiği kavga...

 

Fenerbahçeli kaleci Volkanın, hem seyircilere hem hakemlere hemde oyunculara yaptığı saygısız davranışlar.

Dünya kupası elemeleri öncesi Avusturya kampında foto muhaabiri Vedat Danacıya “seni yazdım oğlum, seni evinden aldırırım” sözleri ve üzerine yürümesi...

 

Yine Fatih Terimin Milli takım döneminde kamplarda prim kaynaklı, oyuncularla yaşadığı yüksek dozda bağırışmalar tartışmalar...

 

Başakşehirli futbolcuların maç sonrası çekim yapan muhabirleri darp etmesi...

 

Aziz Yıldırımın, Yakın Doğu Üniv. Başkanına tokat atması. Trafikte giderken arabasndan inip önün kestiği motorcuya küfür etmesi ve yanında gezdirdiği 2 korumasının tehditleri...

 

Arda Turanın uçakta kendisinden yaşca çok büyük gazeteci Bilal Meşeye vurması yetmiyormuş gibi, gittiği eğlence mekanında, evli bir kadına laf atması, hem suçlu hem güçlü iken, çok haklı olarak kendisine hesap soran, laf attığı kadının eşinin burnunu kırması, sonrada ruhsatsız silahla hastaneye girmesi, girebilmesi, hatta ateş bile edebilmesi...

Başakşehir forması altında 16 maç ceza yediği, hakeme gösterdiği çirkin tepkiler,

Hem Caner Erkinle hemde Semih Şentürkle kavgaları...

 

Yeri geldiğinde kendilerini Dünya yıldızları ile kıyaslıyorlar, havalarından geçilmiyor. Çoğu yaşam tarzlarını Avrupanın starlarının hayat biçimlerine göre taklit ederek sürdürüyorlar. Kendilerini Futboldan uzaklaştırarak ve dokunulmaz olduklarını zannederek, yaşam tarzlarını daha çok gösteriş, doyumsuzluk, araba markalarının ön plana çıkartılması, sahada giydikleri kramponlarının üzerinde isimlerinin yazmasının bile çok önemliymiş düşüncesi ile gündemde kalma gayeti içinde oluyorlar.

Dünyanın en üst ligleri olan İspanya, İtalya, Almanya yada ingiltere de oynamadıklarının farkındalarmı acaba ? Dünya futbolunda hiç kimsenin aslında onlarla ilgilenmediğinin farkndalarmı acaba ??

Maalesef Türk futbolunun gelişememe gerçeğinin nedenlerinden biri olduklarının farkndalarmı acaba ??

 

Türk futbolunda son 10 sene içinde sadece futbol anlamında büyük bir düşüşle karşı karşıya değiliz, aynı zamanda futbolcuların, bir sporcuda olması gereken ahlak ve saygı anlayışlarındada aynı düşüşü yaşamaktayız. Özellikle yukarıda saydığım isimler, kendilerinden bir nesil önceki futbolcu ağabeylerinden acaba hiçmi birşey öğrenemediler diye düşünmeden edemiyorum. Oysa ki o ağabeyler bu bahsettiğim futbolculardan kesinlikle kıyaslanamayacak kadar meşhur, üstün ve daha kaliteliydiler, vede efendiliklerinden, kibarlıklarından ve saygılı kişiliklerinden hiçbir zaman vazgeçmediler.

 

Ben şahsen onlara Atalarımızın en önemli sözlerinden olan “Büyüdükçe küçüleceksin” i ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün “Ben Sporcunun Zeki Çevik Ve Ahlaklısını Severim” sözlerini kendilerine hatırlatmayı görev biliyorum. 

 

Dünya starlarının bu yanlarını taklit edebilseler şuan toplumda düştükleri durumda olmazdılar ve yeni nesillere önceki ağabeyleri gibi güzel bir örnek olurlardı. Mesela, Roberto Carlos, Ronaldinho, Messi, Ronaldo, Alex ve  dünyanın gelmiş geçmiş en efsane isimlerini sürekli ağırbaşlı, güleryüzlü ve çok cana yakın izledik. Keşke o futbolcuların bu unutulmaz tavırlarını örnek alabilselerdi...

 

Bence, bir Türk sporcusu olarak en azından hepsinin aynaya bakıp, acaba 

“Mustafa Kemal Atatürk beni severmiydi ?” sorusunu kendilerine sormalarını dostça tavsiye ederim.

 

 

Tolga Güneş