TÜRKİYE - FRANSA

Aylardır beklenen Fransa karşılaşması geldi ve geçti, ben bir çok kez yaptığım gibi, bu seferde kalemimi elime almadan önce, bir iki gün Fransa galibiyeti sonrası yazılıp çizilenleri ve basınımızın verdiği galibiyet sonrası görüntüyü izlemek istedim. Neyazıkki herzamanki gibi değişen hiç bir şey olmadı. Bir yerlere yaranabilme amaçlı ve Şenol Güneş’in yaptığı açıklamaklar üzerinden prim yapan, bu tür galibiyetler sonrası poh pohlamayı seven basınımız, neyazıkki objektif olmayı bu seferde pek beceremedi, oysa bu durumun tersi olsaydı çok şey kazanırdık...

 

Aylar öncesinden özellikle sosyal medyada futbolla ilgili tüm hesaplarda Milli Takımımızla Fransa maçından dolayı alay edilmişti, ne çabuk unutuldu bunlar.

Fransa maçı öncesi Millilerimizin galip gelebileceğine inananlar neredeyse yok gibiydi. Bu da aslında yadırganacak bir şey değildi çünkü şu an Dünya futbolunun en güçlü Milli Takımına karşı oynayacaktık, hemde dostluk maçı falan değil, Dünya Kupası elemeleri grup maçı, şakası yok yani. Fransa Milli Takımının futbolcularını hepimiz biliyoruz kendi mevkilerinde birer Dünya yıldızları. Yani tabloya baktığımızda maçın favorisi açık arayla tabiki Fransaydı, çok normal. Bu yüzden galibiyetimizin önemi tabiki daha değerli AMA şu galibiyet sarhoşlunğa kapılmayıp bu mükemmel sonuç sonrası bence daha objektif yorumlar yapılması gerekirdi diye düşünüyorum. Çünkü geçmişte buna benzer ve zafer diye nitelendirilmiş mutlu olunmuş günlük yorumlarla karşılaşmıştık.

Birileri çıkıp “Fransa çok kötü olduğu için biz çok iyi göründük”,

“Bu Fransa o Fransa değildi, adamlar morfin yemiş gibilydiler” ve

“Dün akşam bir mucize yaşandı” denmesini beklerdim !

Ama maalesef her zamanki gibi bu tür bir yoruma rastlayamadım.

 

Bu arada Milli takımımızın Fransayı yenmesi bir mucize tabiki, ama asıl kastettiğim mucize, oyun zekası olsun, fiziksel yapıları olsun, futbol anlayışları olsun, her anlamda üstün kapasiteye sahip vede bileğinin hakkıyla Dünya Şampiyonluğunu elde etmiş bir Fransanın o akşamki rezil görüntüsüydü. İnanın Fransayı kimse bir daha böyle kötü göremeyecek. Adamlar kapasitelerinin %20 sini bile göstermediler. Ayakları kalkmadı, beyinleri çalışmadı, kimse sorumluluk almak istemedi, güçsüz, formsuz ve isteksiz bir görüntü sergiledi Fransanın oyuncuları. Bunun nedenide, benim şahsi fikrim, Fransa, Milli Takımımızı ve maçı çok küçümsedi !!!

 

İşte futbolda telafisi olmayan, yapılabilecek en büyük hatadır rakibi küçümsemek. Küçümsersen motive olamazsın, hırslanamazsın ve kim olursan ol başarılı olamazsın, sonuçta kaybedersin. Bunun örneklerini her sene bir şekilde yaşıyoruz Dünya futbolunda, özellikle kupa maçlarında.

Pendik çıkar Fenerbahçeyi yener,

Erzurum çıkar Galatasarayı yener,

Bolusporda çıkar Beşiktaşı yener.

Ayrıca futbolda hataya yer yok, futbol acımasızdır,

Almanya acımaz Brezilyaya finalde 7 atar,

Liverpool acımaz Beşiktaşa 8 atar ve Bayern Münih acımaz Barcelonaya 7 atar. Bunlar hepimizin bildiği, izlediği birer örnek, hep olmuştur olacaktırda.

Bir örneğinide 3 gün önce Türkiye - Fransa maçında yaşadık.

 

Milli takımımız Fransa karşısında ezilmemek için yapması gerektiğini fazlasıyla yerine getirdi. Bence bu maçta en önemli taktiksel başarı, rakip oyuncularına top ayaklarındayken anında baskı uygulayıp bozmaktı ve defansı kalabalık tutup böylece süratli Fransız oyuncularına alan bulmalarını engellemekti. Milli Takımımızın yapması gereken buydu ve bunuda başarıyla gerçekleştirdi. Fransanın kötü durumu bizim ekmeğimize yağ sürdü, bu baskılı oyun takımımızın bir çok gol pozisyonuna girmesini sağladı ancak söylemek istediğim, bukadar gol pozisyonuna girilmesine imkan veren biraz önce belirttiğim gibi Fransanın morfin yemiş orta saha ve defans oyuncuları büyük katkı sağladılar, bence bu maç 4:0 bile bitebilirdi.

 

Herzaman dediğim gibi, Şenol Güneş çok iyi ve Türkiyenin en başarılı hocasıdır, Beşiktaşta zamanı çoktan dolmuştu. Şenol Güneş Milli Takımımıza tek kelime ile “Taze Kan” olmuş durumundadır. Sevindirici olan, en azından forma sevdası gözlerinden fışkıran birer hırs küpü olan ve Milli formamıza yakışan genç oyunculardan oluşan kadromuz var artık.

 

Bu mutluluk veren müthiş galibiyet sonrası düşünülmesi gereken çok önemli ve üzücü bir hususa dikkat çekmek istiyorum.

Tarihi bir başarıya imza atan bu kadroda ne yazıkki Ülkemizde 2 sezondur arka arkaya Şampiyon olan Galatasaray’dan maalesef tek bir futbolcu yoktu...

 

Sonuçta bu maç ile ilgili kafamda başka bir soru beni daha başka bir düşünceye sevk ediyor. Her zaman olduğu gibi futbolun tüm gereklerini sahaya tam anlamıyla yansıtan bir Fransa Milli Takımı olsaydı karşımızda, acaba ne olurdu diye merak etmiyorda değilim...

 

 

Tolga Güneş